Translation meaning & definition of the word "ceremony" into Turkish language

noun

1. A formal event performed on a special occasion

• "A ceremony commemorating pearl harbor"

synonym:
• ceremony
,
• ceremonial
,
• ceremonial occasion
,
• observance

1. Özel bir olayda gerçekleştirilen resmi bir etkinlik

• "Pearl harbor anısına düzenlenen bir tören"

eşanlamlı:
• tören
,
• merasimli
,
• törensel etkinlik
,
• gözetim

2. Any activity that is performed in an especially solemn elaborate or formal way

• "The ceremony of smelling the cork and tasting the wine"

• "He makes a ceremony of addressing his golf ball"

• "He disposed of it without ceremony"

synonym:
• ceremony

2. Özellikle ciddi ayrıntılı veya resmi bir şekilde gerçekleştirilen herhangi bir faaliyet

• "Mantarı koklama ve şarabı tatma töreni"

• "Golf topuna hitap etme töreni yapar"

• "Pişmanlık yapmadan bertaraf etti"

eşanlamlı:
• tören

3. The proper or conventional behavior on some solemn occasion

• "An inaugural ceremony"

synonym:
• ceremony

3. Bazı ciddi durumlarda uygun veya geleneksel davranış

• "Bir açılış töreni"

eşanlamlı:
• tören

Examples of using

We agreed it would be a small ceremony.

Bunun küçük bir tören olması konusunda anlaştık.

It just wouldn't be right not to go to Tom's graduation ceremony.

Tom'un mezuniyet törenine gitmemek gerçekten doğru olmazdı.

I organized a marriage ceremony last month.

Geçen ay bir evlilik töreni organize ettim.

Tom doesn't want to take part in the ceremony.

Tom törene katılmak istemiyor.

Tom attended Mary's graduation ceremony.

Tom Mary'nin mezuniyet törenine katıldı.

At the inauguration ceremony a plaque was unveiled in honor of the founder.

Açılış töreninde kurucunun şerefine bir plaket verildi.

The bride and groom kissed when the ceremony ended.

Gelin damat tören bitince öpüştüler.

I'm going to be singing a cappella at a friend's wedding ceremony.

Bir arkadaşımın düğün töreninde capella söyleyeceğim.

He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.

O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.

He was present at the ceremony.

O, törende hazır bulundu.

The gym is used for the ceremony.

Spor salonu, tören için kullanıldı.

Rain or shine, the opening ceremony is to begin at nine.

Ne olursa olsun, açılış töreni dokuzda başlayacak.

Are you going to attend ceremony?

Törene katılacak mısın?

I could not attend the ceremony.

Ben törene katılamadım.

I don't want to participate in the ceremony.

Törene katılmak istemiyorum.

Emily is very interested in tea ceremony and flower arrangement.

Emily, çay töreni ve çiçek düzenlemesi ile çok ilgileniyor.

Quite a few people were invited to the ceremony.

Törene epeyce insan davet edildi.

Will you take part in the ceremony?

Törene katılacak mısın?

It was a very traditional ceremony.

Çok geleneksel bir törendi.

The bad weather marred the ceremony.

Kötü hava törene zarar verdi.