Translation meaning & definition of the word "cello" into Turkish language

noun

1. A large stringed instrument

• Seated player holds it upright while playing

synonym:
• cello
,
• violoncello

1. Büyük telli bir enstrüman

• Oturan oyuncu oynarken dik tutar

eşanlamlı:
• çello
,
• viyolonsel

Examples of using

Tom is probably the only one around here who knows how to play the cello.

Tom muhtemelen buralarda viyolonsel çalmayı bilen tek kişidir.

I didn't know Tom could play the cello.

Tom'un viyolonsel çalabileceğini bilmiyordum.

I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained.

Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikayet etti.