Translation meaning & definition of the word "celebrate" into Turkish language

verb

1. Behave as expected during of holidays or rites

• "Keep the commandments"

• "Celebrate christmas"

• "Observe yom kippur"

synonym:
• observe
,
• celebrate
,
• keep

1. Tatillerde veya ayinlerde beklendiği gibi davranın

• "Yasaları yerine getir"

• "Yılbaşı kutlaması"

• "Gözlem yom kippur"

eşanlamlı:
• gözlemlemek
,
• kutlamak
,
• tutmak

2. Have a celebration

• "They were feting the patriarch of the family"

• "After the exam, the students were celebrating"

synonym:
• celebrate
,
• fete

2. Kutlama yapmak

• "Aile patriğini getiriyorlardı"

• "Sınava girdikten sonra öğrenciler kutlama yapıyordu"

eşanlamlı:
• kutlamak
,
• ziyafet

3. Assign great social importance to

• "The film director was celebrated all over hollywood"

• "The tenor was lionized in vienna"

synonym:
• lionize
,
• lionise
,
• celebrate

3. Sosyal olarak büyük önem vermek

• "Film yönetmeni hollywood'un her yerinde kutlandı"

• "Viyana'da tenor aslanlaştırıldı"

eşanlamlı:
• aslanlaştırmak
,
• kutlamak

Examples of using

We now have something to celebrate.

Şimdi kutlayacak bir şeyimiz var.

Let's celebrate the anniversary of our first kiss.

İlk öpüşmemizin yıl dönümünü kutlayalım.

Let's celebrate the anniversary of our first date.

İlk buluşmamızın yıl dönümünü kutlayalım.

I think we should celebrate.

Sanırım kutlamalıyız.

Tonight we celebrate.

Bu gece kutluyoruz.

Now let's celebrate.

Şimdi kutlayalım.

We should celebrate.

Kutlamalıyız.

Halloween was brought to North America by immigrants from Europe who would celebrate the harvest around a bonfire, share ghost stories, sing, and tell fortunes.

Cadılar Bayramı Kuzey Amerika'ya, bir şenlik ateşi etrafında hasadı kutlayan, birbirlerine hayalet hikayeleri anlatan, şarkı söyleyen ve fal bakan Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiştir.

Tom and Mary celebrate Christmas together every year.

Tom ve Mary her yıl birlikte Noel'i kutlarlar.

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter.

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

It's a custom to celebrate Christmas.

Noel'i kutlamak bir gelenektir.

What are they doing to celebrate her birthday?

Onun doğum gününü kutlamak için ne yapıyorlar?

We celebrate November 28 as Tatoeba day because it is the day when Turkish, Esperanto and Greek were added.

28 Kasım'ı Tatoeba günü olarak kutlarız çünkü o gün Türkçe, Esperanto ve Yunancanın eklendiği gündür.

How did you celebrate your birthday?

Doğum gününü nasıl kutladın?

We celebrate Christmas every year.

Biz her yıl Noel'i kutlarız.

The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.

Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.

It was a party to celebrate her birthday.

O, onun doğum gününü kutlamak için bir partiydi.