Translation meaning & definition of the word "ceiling" into Turkish language
Türk diline "tavan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Ceiling
[Tavan]/silɪŋ/
noun
1. The overhead upper surface of a covered space
- "He hated painting the ceiling"
- synonym:
- ceiling
1. Kapalı bir alanın üst yüzeyi
- "Tavanı boyamaktan nefret ediyordu"
- eşanlamlı:
- tavan
2. (meteorology) altitude of the lowest layer of clouds
- synonym:
- ceiling
2. (meteoroloji) bulutların en alt katmanının yüksekliği
- eşanlamlı:
- tavan
3. An upper limit on what is allowed
- "He put a ceiling on the number of women who worked for him"
- "There was a roof on salaries"
- "They established a cap for prices"
- synonym:
- ceiling ,
- roof ,
- cap
3. İzin verilenler için bir üst sınır
- "Onun için çalışan kadın sayısına tavan yaptı"
- "Maaşlarda çatı vardı"
- "Fiyatlar için bir sınır oluşturdular"
- eşanlamlı:
- tavan ,
- çatı ,
- kapak
4. Maximum altitude at which a plane can fly (under specified conditions)
- synonym:
- ceiling
4. Bir uçağın uçabileceği maksimum irtifa (belirtilen koşullar altında)
- eşanlamlı:
- tavan
Examples of using
Tom lay on the floor and stared at the ceiling fan.
Tom yerde yatıyordu ve tavan fanına baktı.
Tom lay on the couch, staring blankly at the ceiling.
Tom tavana boş boş bakarak kanepede yatıyordu.
Tom lay in bed staring up at the ceiling.
Tom tavana bakarak yatakta yatıyordu.