Translation meaning & definition of the word "cattle" into Turkish language

noun

1. Domesticated bovine animals as a group regardless of sex or age

• "So many head of cattle"

• "Wait till the cows come home"

• "Seven thin and ill-favored kine"- bible

• "A team of oxen"

synonym:
• cattle
,
• cows
,
• kine
,
• oxen
,
• Bos taurus

1. Evcil sığır hayvanları, cinsiyet veya yaştan bağımsız olarak grup olarak

• "Çok fazla sığır başı"

• "İnekler eve gelene kadar bekle"

• "Yedi ince ve çirkin kine"- i̇ncil

• "Bir öküz takımı"

eşanlamlı:
• sığır
,
• inekler
,
• çene
,
• öküz
,
• Bos boğa

Examples of using

You see, I've got only these two castles, one hundred hectares of land, six cars, four hundreds heads of cattle and twenty racer horses...

Bakın, benim sahip olduklarım sadece bu iki kale, yüz hektar arazi, altı araba, dört yüz baş sığır ve yirmi koşu atı...

More and more people began raising cattle.

Gittikçe daha fazla insan sığır yetiştirmeye başladı.

He began to raise beef cattle.

O, besi sığırı yetiştirmeye başladı.

They stole horses and cattle.

Onlar atları ve sığırları çaldı.

He learned how to raise cattle.

O, nasıl sığır yetiştireceğini öğrendi.

A cowboy is driving cattle to the pasture.

Bir kovboy sığırları otlağa götürüyor.

There are about 500 cattle on the ranch.

Çiftlikte yaklaşık 500 büyükbaş hayvan var.

The cattle are marked with brands.

Sığırlar damgalarla işaretlenirler.

Their cattle are all fat.

Onların sığırlarının hepsi şişman.

The cattle starved to death.

Sığır açlıktan ölüyordu.

Because of the famine, the cattle starved to death.

Kıtlıktan dolayı sığırlar açlıktan öldü.

Because of the famine, the cattle starved to death.

Sığır açlıktan dolayı öldü.

Because of the famine, the cattle starved to death.

Kıtlıktan dolayı sığır açlıktan öldü.

I raise cattle.

Ben sığır yetiştiriyorum.