Translation meaning & definition of the word "captive" into Turkish language
Türk diline "captive" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Captive
[Mahkum]/kæptɪv/
noun
1. A person who is confined
- Especially a prisoner of war
- synonym:
- prisoner ,
- captive
1. Sınırlı bir kişi
- Özellikle de savaş esiri
- eşanlamlı:
- mahkum ,
- esir
2. An animal that is confined
- synonym:
- captive
2. Sınırlanmış bir hayvan
- eşanlamlı:
- esir
3. A person held in the grip of a strong emotion or passion
- synonym:
- captive
3. Güçlü bir duygu veya tutkunun pençesinde tutulan bir kişi
- eşanlamlı:
- esir
adjective
1. Being in captivity
- synonym:
- captive ,
- confined ,
- imprisoned ,
- jailed
1. Tutsak olma
- eşanlamlı:
- esir ,
- sınırlanmış ,
- hapsedilmiş
2. Giving or marked by complete attention to
- "That engrossed look or rapt delight"
- "Then wrapped in dreams"
- "So intent on this fantastic...narrative that she hardly stirred"- walter de la mare
- "Rapt with wonder"
- "Wrapped in thought"
- synonym:
- captive ,
- absorbed ,
- engrossed ,
- enwrapped ,
- intent ,
- wrapped
2. Tam dikkat ile vermek veya işaretlemek
- "Boğaz görünüm ya da zevk verdi"
- "Sonra rüyalara sarıldı"
- "Bu fantastik üzerine o kadar niyetli...nerede ki pek karıştırmadığını"- walter de la mare
- "Mucizeyle uyumuşum"
- "Düşünceye sarılmış"
- eşanlamlı:
- esir ,
- dalmış ,
- meşgul ,
- sarılmış ,
- niyet
Examples of using
Tom is still being held captive.
Tom hâlâ esir tutuluyor.