Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "capsule" into Turkish language

Türk diline "kapsül" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Capsule

[Kapsül]
/kæpsəl/

noun

1. A small container

    synonym:
  • capsule

1. Küçük bir kap

    eşanlamlı:
  • kapsül

2. A pill in the form of a small rounded gelatinous container with medicine inside

    synonym:
  • capsule

2. İçinde ilaç bulunan küçük yuvarlak jelatinli bir kap şeklinde bir hap

    eşanlamlı:
  • kapsül

3. A dry dehiscent seed vessel or the spore-containing structure of e.g. mosses

    synonym:
  • capsule

3. Kuru bir tohumlu tohum kabı veya spor içeren yapısı örn. yosunlar

    eşanlamlı:
  • kapsül

4. A shortened version of a written work

    synonym:
  • condensation
  • ,
  • abridgement
  • ,
  • abridgment
  • ,
  • capsule

4. Yazılı bir eserin kısaltılmış versiyonu

    eşanlamlı:
  • kümeleme
  • ,
  • kısaltma
  • ,
  • kapsül

5. A structure that encloses a body part

    synonym:
  • capsule

5. Bir vücut parçasını çevreleyen bir yapı

    eşanlamlı:
  • kapsül

6. A spacecraft designed to transport people and support human life in outer space

    synonym:
  • space capsule
  • ,
  • capsule

6. İnsanları taşımak ve uzaydaki insan yaşamını desteklemek için tasarlanmış bir uzay aracı

    eşanlamlı:
  • uzay kapsülü
  • ,
  • kapsül

7. A pilot's seat in an airplane that can be forcibly ejected in the case of an emergency

  • Then the pilot descends by parachute
    synonym:
  • ejection seat
  • ,
  • ejector seat
  • ,
  • capsule

7. Acil bir durumda zorla atılabilen bir uçakta pilot koltuğu

  • Ardından pilot paraşütle iner
    eşanlamlı:
  • acil fırlatma koltuğu
  • ,
  • fırlatma koltuğu
  • ,
  • kapsül

verb

1. Enclose in a capsule

    synonym:
  • capsule
  • ,
  • capsulate
  • ,
  • capsulize
  • ,
  • capsulise

1. Bir kapsüle koyun

    eşanlamlı:
  • kapsül
  • ,
  • alabora etmek

2. Put in a short or concise form

  • Reduce in volume
  • "Capsulize the news"
    synonym:
  • encapsulate
  • ,
  • capsule
  • ,
  • capsulize
  • ,
  • capsulise

2. Kısa veya öz bir biçimde koyun

  • Hacmini azaltmak
  • "Haberleri kapsülleyin"
    eşanlamlı:
  • kapsamak
  • ,
  • kapsül
  • ,
  • alabora etmek

Examples of using

This building is a capsule hotel lodging men and women.
Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir.