Translation meaning & definition of the word "capable" into Turkish language
Türk diline "yetenek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Capable
[Kabiliyetli]/kepəbəl/
adjective
1. (usually followed by `of') having capacity or ability
- "Capable of winning"
- "Capable of hard work"
- "Capable of walking on two feet"
- synonym:
- capable
1. (genellikle `of' tarafından takip edilir) kapasiteye veya yeteneğe sahip olmak
- "Kazanma yeteneği"
- "Çok çalışma yeteneğine" sahip"
- "Iki ayak üzerinde yürüyebilir"
- eşanlamlı:
- yetenekli
2. Possibly accepting or permitting
- "A passage capable of misinterpretation"
- "Open to interpretation"
- "An issue open to question"
- "The time is fixed by the director and players and therefore subject to much variation"
- synonym:
- capable ,
- open ,
- subject
2. Muhtemelen kabul etmek veya izin vermek
- "Yanlış yorumlanabilen bir pasaj"
- "Yoruma açık"
- "Soruya açık bir konu"
- "Zaman yönetmen ve oyuncular tarafından sabitlenir ve bu nedenle çok fazla varyasyona tabidir"
- eşanlamlı:
- yetenekli ,
- açmak ,
- konu
3. (followed by `of') having the temperament or inclination for
- "No one believed her capable of murder"
- synonym:
- capable
3. (`of' tarafından takip edilen) mizaca veya eğime sahip olmak
- "Kimse onun cinayet işleyebileceğine inanmıyordu"
- eşanlamlı:
- yetenekli
4. Having the requisite qualities for
- "Equal to the task"
- "The work isn't up to the standard i require"
- synonym:
- adequate to(p) ,
- capable ,
- equal to(p) ,
- up to(p)
4. Için gerekli niteliklere sahip olmak
- "Göreve eşit"
- "İş, ihtiyacım olan standarda uygun değil"
- eşanlamlı:
- yeterli olacaktır(p) ,
- yetenekli ,
- eşit olmak(p) ,
- kadar(p)
5. Have the skills and qualifications to do things well
- "Able teachers"
- "A capable administrator"
- "Children as young as 14 can be extremely capable and dependable"
- synonym:
- able ,
- capable
5. İşleri iyi yapmak için beceri ve niteliklere sahip olmak
- "Uygun öğretmenler"
- "Yetkin bir yönetici"
- "14 yaşından küçük çocuklar son derece yetenekli ve güvenilir olabilir"
- eşanlamlı:
- yetenekli
Examples of using
I think you're capable of anything.
Bence sen her şeyi yapabilecek kabiliyettesin.
I know what Tom is capable of.
Tom'un neye yetenekli olduğunu biliyorum.
I know what they're capable of.
Neye yetenekli olduklarını biliyorum.