Translation meaning & definition of the word "cantankerous" into Turkish language
Türk diline "kantanker" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cantankerous
[Hırçın]/kæntæŋkərəs/
adjective
1. Stubbornly obstructive and unwilling to cooperate
- "Unions...have never been as bloody-minded about demarcation as the shipbuilders"- spectator
- synonym:
- bloody-minded ,
- cantankerous
1. İnatla engelleyici ve işbirliği yapmak istemiyor
- "Sendika...şapurcular kadar sınırlama konusunda hiçbir zaman kanlı fikirli olmamıştır"- seyirci
- eşanlamlı:
- kanlı düşünceli ,
- hırçın
2. Having a difficult and contrary disposition
- "A cantankerous and venomous-tongued old lady"- dorothy sayers
- synonym:
- cantankerous ,
- crotchety ,
- ornery
2. Zor ve aykırı bir eğilime sahip olmak
- "Kafalı ve zehirli dilli yaşlı bir kadın" - dorothy sayers
- eşanlamlı:
- hırçın ,
- huysuz ,
- kalitesiz
Examples of using
Tom is cantankerous.
Tom huysuz.