Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "cant" into Turkish language

Türk diline "kant" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Cant

[Cannot]
/kænt/

noun

1. Stock phrases that have become nonsense through endless repetition

    synonym:
  • buzzword
  • ,
  • cant

1. Sonsuz tekrarlama yoluyla saçmalık haline gelen stok ifadeler

    eşanlamlı:
  • buzzword
  • ,
  • cannot

2. A slope in the turn of a road or track

  • The outside is higher than the inside in order to reduce the effects of centrifugal force
    synonym:
  • bank
  • ,
  • cant
  • ,
  • camber

2. Bir yolun veya yolun dönüşünde bir eğim

  • Merkezkaç kuvvetinin etkilerini azaltmak için dışarısı içeriden daha yüksektir
    eşanlamlı:
  • banka
  • ,
  • cannot
  • ,
  • kamber

3. A characteristic language of a particular group (as among thieves)

  • "They don't speak our lingo"
    synonym:
  • slang
  • ,
  • cant
  • ,
  • jargon
  • ,
  • lingo
  • ,
  • argot
  • ,
  • patois
  • ,
  • vernacular

3. Belirli bir grubun karakteristik bir dili (hırsızlar arasında olduğu gibi)

  • "Bizim dilimizi konuşmuyorlar"
    eşanlamlı:
  • argo
  • ,
  • cannot
  • ,
  • jargon
  • ,
  • dil
  • ,
  • lehçe
  • ,
  • anadile ait

4. Insincere talk about religion or morals

    synonym:
  • cant
  • ,
  • pious platitude

4. Din veya ahlak hakkında samimiyetsizce konuşun

    eşanlamlı:
  • cannot
  • ,
  • dindarlık

5. Two surfaces meeting at an angle different from 90 degrees

    synonym:
  • bevel
  • ,
  • cant
  • ,
  • chamfer

5. İki yüzey 90 dereceden farklı bir açıyla buluşuyor

    eşanlamlı:
  • eğim
  • ,
  • cannot
  • ,
  • pah

verb

1. Heel over

  • "The tower is tilting"
  • "The ceiling is slanting"
    synonym:
  • cant
  • ,
  • cant over
  • ,
  • tilt
  • ,
  • slant
  • ,
  • pitch

1. Topuklamak

  • "Kule devriliyor"
  • "Tavan eğimli"
    eşanlamlı:
  • cannot
  • ,
  • eğilmek
  • ,
  • eğim
  • ,
  • basamak