Translation meaning & definition of the word "candidate" into Turkish language

noun

1. A politician who is running for public office

synonym:
• campaigner
,
• candidate
,
• nominee

1. Kamu görevine aday olan bir politikacı

eşanlamlı:
• kampanyacı
,
• aday

2. Someone who is considered for something (for an office or prize or honor etc.)

synonym:
• candidate
,
• prospect

2. Bir şey için düşünülen biri (bir ofis veya ödül veya onur vb. için)

eşanlamlı:
• aday
,
• umut

Examples of using

You're the best candidate for this job.

Bu iş için en iyi aday sensin.

Tom is a candidate.

Tom bir aday.

The Socialist Party groomed him as a presidential candidate.

Sosyalist parti onu başkan adayı olarak yetiştirdi.

Mr. Smith is a candidate for mayor.

Bay Smith belediye başkanlığı için bir aday.

Dwight Eisenhower was the candidate for president.

Dwight Eisenhower bir başkan adayıydı.

No one expected him to be a candidate again.

Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.

Many Republicans did not vote for their own candidate.

Birçok Cumhuriyetçiler kendi adayı için oy vermedi.

The Republican candidate won the election.

Cumhuriyetçi aday seçimi kazandı.

He officially announced himself as a candidate.

Kendisini resmen aday olarak ilan etti.

He was the strongest candidate for the position.

Görev için en güçlü adaydı.

He was being groomed as a presidential candidate.

Başkan adayı olarak yetiştiriliyordu.