Translation of "candidate" into Turkish

Aday

IPA : /kændədet/

synonyms:

• campaigner,
• prospect

You're the best candidate for this job.

Bu iş için en iyi aday sensin.

Tom is a candidate.

Tom bir aday.

The Socialist Party groomed him as a presidential candidate.

Sosyalist Parti onu cumhurbaşkanı adayı olarak yetiştirdi.

Mr. Smith is a candidate for mayor.

Bay Smith belediye başkanlığına aday.

Dwight Eisenhower was the candidate for president.

Dwight Eisenhower başkan adayıydı.

No one expected him to be a candidate again.

Kimse onun tekrar aday olmasını beklemiyordu.

Many Republicans did not vote for their own candidate.

Birçok Cumhuriyetçi kendi adayına oy vermedi.

The Republican candidate won the election.

Seçimi Cumhuriyetçi aday kazandı.

He officially announced himself as a candidate.

Kendisini resmen aday olarak açıkladı.

He was the strongest candidate for the position.

Pozisyon için en güçlü adaydı.

He was being groomed as a presidential candidate.

Başkan adayı olarak yetiştiriliyordu.