Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "candid" into Turkish language

Türk diline "candid" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Candid

[Dürüst]
/kændəd/

adjective

1. Characterized by directness in manner or speech

  • Without subtlety or evasion
  • "Blunt talking and straight shooting"
  • "A blunt new england farmer"
  • "I gave them my candid opinion"
  • "Forthright criticism"
  • "A forthright approach to the problem"
  • "Tell me what you think--and you may just as well be frank"
  • "It is possible to be outspoken without being rude"
  • "Plainspoken and to the point"
  • "A point-blank accusation"
    synonym:
  • blunt
  • ,
  • candid
  • ,
  • forthright
  • ,
  • frank
  • ,
  • free-spoken
  • ,
  • outspoken
  • ,
  • plainspoken
  • ,
  • point-blank
  • ,
  • straight-from-the-shoulder

1. Tavır veya konuşmada doğrudanlık ile karakterize edilir

  • Incelik veya kaçma olmadan
  • "Kör konuşma ve düz atış"
  • "Kör bir new england çiftçisi"
  • "Onlara samimi fikrimi verdim"
  • "Sağdan eleştiri"
  • "Soruna açık bir yaklaşım"
  • "Bana ne düşündüğünü söyle ve dürüst ol"
  • "Kaba olmadan açık sözlü olmak mümkündür"
  • "Açık sözlü ve noktaya"
  • "Açık bir suçlama"
    eşanlamlı:
  • köreltmek
  • ,
  • dürüst
  • ,
  • frank
  • ,
  • açık sözlü
  • ,
  • dolaysız
  • ,
  • omuzdan dümdüz

2. Informal or natural

  • Especially caught off guard or unprepared
  • "A candid photograph"
  • "A candid interview"
    synonym:
  • candid

2. Gayri resmi veya doğal

  • Özellikle hazırlıksız yakalanmış veya hazırlıksız
  • "Güvenilir bir fotoğraf"
  • "Canli bir röportaj"
    eşanlamlı:
  • dürüst

3. Openly straightforward and direct without reserve or secretiveness

  • "His candid eyes"
  • "An open and trusting nature"
  • "A heart-to-heart talk"
    synonym:
  • candid
  • ,
  • open
  • ,
  • heart-to-heart

3. Rezerv veya gizlilik olmadan açıkça anlaşılır ve doğrudan

  • "Onun samimi gözleri"
  • "Açık ve güven veren bir doğa"
  • "Kalpten kalbe konuşma"
    eşanlamlı:
  • dürüst
  • ,
  • açmak
  • ,
  • yürekten yüreğe