Translation meaning & definition of the word "caller" into Turkish language
Türk diline "arayan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Caller
[Arayan]/kɔlər/
noun
1. A social or business visitor
- "The room was a mess because he hadn't expected company"
- synonym:
- caller ,
- company
1. Sosyal veya iş ziyaretçisi
- "Oda dağınıktı çünkü şirket beklemiyordu"
- eşanlamlı:
- arayan ,
- şirket
2. An investor who buys a call option
- synonym:
- caller
2. Bir çağrı seçeneği satın alan bir yatırımcı
- eşanlamlı:
- arayan
3. The bettor in a card game who matches the bet and calls for a show of hands
- synonym:
- caller
3. Bir kart oyunundaki bahisçi, bahisle eşleşir ve bir el gösterisi gerektirir
- eşanlamlı:
- arayan
4. A person who announces the changes of steps during a dance
- "You need a fiddler and a caller for country dancing"
- synonym:
- caller ,
- caller-out
4. Dans sırasında adım değişikliklerini duyuran bir kişi
- "Ülke dansı için bir kemancıya ve arayanlara ihtiyacın var"
- eşanlamlı:
- arayan ,
- haberci
5. Someone who proclaims or summons in a loud voice
- "The callers were mothers summoning their children home for dinner"
- synonym:
- caller
5. Yüksek sesle ilan eden veya çağıran biri
- "Arayanlar çocuklarını akşam yemeğine çağıran annelerdi"
- eşanlamlı:
- arayan
6. The person who convenes a meeting
- "Who is the caller of this meeting?"
- synonym:
- caller
6. Toplantıyı yapan kişi
- "Bu toplantının arayan kim?"
- eşanlamlı:
- arayan
7. The person initiating a telephone call
- "There were so many callers that he finally disconnected the telephone"
- synonym:
- caller ,
- caller-up ,
- phoner ,
- telephoner
7. Kişi telefon görüşmesi başlatıyor
- "O kadar çok arayan vardı ki sonunda telefonun bağlantısını kesti"
- eşanlamlı:
- arayan ,
- telefon ,
- ses çıkaran ,
- telefoncu
adjective
1. Providing coolness
- "A cooling breeze"
- "`caller' is a scottish term as in `a caller breeze'"
- synonym:
- caller
1. Serinlik sağlama
- "Soğutucu bir esinti"
- "`caller', `ya caller breeze' deki gibi i̇skoçça bir terimdir'"
- eşanlamlı:
- arayan
2. Fresh
- "Caller fish"
- synonym:
- caller
2. Taze
- "Çağrı balığı"
- eşanlamlı:
- arayan
Examples of using
The caller refused to give us his name.
Arayan kişi bize adını vermeyi reddetti.