Translation meaning & definition of the word "cage" into Turkish language
Türk diline "kafes" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cage
[Basket]/keʤ/
noun
1. An enclosure made or wire or metal bars in which birds or animals can be kept
- synonym:
- cage ,
- coop
1. Kuşların veya hayvanların tutulabileceği bir muhafaza veya tel veya metal çubuklar
- eşanlamlı:
- kafes ,
- kümes
2. Something that restricts freedom as a cage restricts movement
- synonym:
- cage
2. Kafes olarak özgürlüğü kısıtlayan bir şey hareketi kısıtlar
- eşanlamlı:
- kafes
3. United states composer of avant-garde music (1912-1992)
- synonym:
- Cage ,
- John Cage ,
- John Milton Cage Jr.
3. Amerika birleşik devletleri avangart müzik bestecisi (1912-1992)
- eşanlamlı:
- Basket ,
- John Cage ,
- John Milton Cage Jr.
4. The net that is the goal in ice hockey
- synonym:
- cage
4. Buz hokeyinde amaç olan ağ
- eşanlamlı:
- kafes
5. A movable screen placed behind home base to catch balls during batting practice
- synonym:
- batting cage ,
- cage
5. Vuruş uygulaması sırasında topları yakalamak için ana tabanın arkasına yerleştirilmiş hareketli bir ekran
- eşanlamlı:
- vuruş kafesi ,
- kafes
verb
1. Confine in a cage
- "The animal was caged"
- synonym:
- cage ,
- cage in
1. Kafese hapsetmek
- "Hayvan kafese kapatılmıştı"
- eşanlamlı:
- kafes ,
- kafesi girmek
Examples of using
Tom unlocked the cage.
Tom kafesi açtı.
You can cage the singer but not the song.
Şarkıcıyı hapishaneye koyabilirsin, ama şarkıyı değil.
She set the bird free from the cage.
Kuşu kafesten özgür bıraktı.