Translation meaning & definition of the word "cabin" into Turkish language
Türk diline "kabin" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Cabin
[Kabin]/kæbən/
noun
1. Small room on a ship or boat where people sleep
- synonym:
- cabin
1. İnsanların uyuduğu bir gemide veya teknede küçük oda
- eşanlamlı:
- kabin
2. A small house built of wood
- Usually in a wooded area
- synonym:
- cabin
2. Ahşaptan yapılmış küçük bir ev
- Genellikle ormanlık bir alanda
- eşanlamlı:
- kabin
3. The enclosed compartment of an aircraft or spacecraft where passengers are carried
- synonym:
- cabin
3. Yolcuların taşındığı bir uçağın veya uzay aracının kapalı bölmesi
- eşanlamlı:
- kabin
verb
1. Confine to a small space, such as a cabin
- synonym:
- cabin
1. Kabin gibi küçük bir alanla sınırlayın
- eşanlamlı:
- kabin
Examples of using
The cabin had no water or electricity.
Kabinin su ya da elektriği yoktu.
Tom and Mary went on a cruise near Italy for their honeymoon, but the ship sank and Tom was drowned in his cabin.
Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.
We have rented a cabin by the lake.
Gölün yanında bir kabin kiraladık.