Translation meaning & definition of the word "buzz" into Turkish language
Türk diline "buzz" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Buzz
[Vızıltı]/bəz/
noun
1. Sound of rapid vibration
- "The buzz of a bumble bee"
- synonym:
- buzz ,
- bombilation ,
- bombination
1. Hızlı titreşim sesi
- "Bir yaban arısının vızıltısı"
- eşanlamlı:
- vızıltı ,
- bombalama ,
- bombardıman
2. A confusion of activity and gossip
- "The buzz of excitement was so great that a formal denial was issued"
- synonym:
- buzz
2. Bir etkinlik ve dedikodu karışıklığı
- "Heyecan vızıltısı o kadar büyüktü ki, resmi bir inkar yapıldı"
- eşanlamlı:
- vızıltı
verb
1. Make a buzzing sound
- "Bees were buzzing around the hive"
- synonym:
- buzz ,
- bombinate ,
- bombilate
1. Vızıldayan bir ses çıkar
- "Kovanın etrafında arılar vızıldıyordu"
- eşanlamlı:
- vızıltı ,
- uğuldamak ,
- bombeli
2. Fly low
- "Planes buzzed the crowds in the square"
- synonym:
- buzz
2. Alçaktan uçmak
- "Gezegenler meydandaki kalabalığı vızıldadı"
- eşanlamlı:
- vızıltı
3. Be noisy with activity
- "This office is buzzing with activity"
- synonym:
- hum ,
- buzz ,
- seethe
3. Aktivite ile gürültülü olun
- "Bu ofis aktivite ile vızıldıyor"
- eşanlamlı:
- hımlamak ,
- vızıltı ,
- seethe
4. Call with a buzzer
- "He buzzed the servant"
- synonym:
- buzz
4. Sesli mesaj vermek
- "Hizmetçiyi vızıldadı"
- eşanlamlı:
- vızıltı
Examples of using
I'll give him a buzz.
Ona telefon edeceğim.