Translation meaning & definition of the word "button" into Turkish language
Türk diline "düğme" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Button
[Düğme]noun
1. A round fastener sewn to shirts and coats etc to fit through buttonholes
- synonym:
- button
1. Ilik deliklerine sığacak şekilde gömleklere ve paltolara dikilen yuvarlak bir bağlantı elemanı
- eşanlamlı:
- düğme
2. An electrical switch operated by pressing
- "The elevator was operated by push buttons"
- "The push beside the bed operated a buzzer at the desk"
- synonym:
- push button ,
- push ,
- button
2. Basarak çalıştırılan bir elektrik anahtarı
- "Asansör basma düğmeleriyle çalıştırıldı"
- "Yatağın yanındaki itme masada bir zil çalıştırdı"
- eşanlamlı:
- düğme ,
- zorlamak
3. Any of various plant parts that resemble buttons
- synonym:
- button
3. Düğmelere benzeyen çeşitli bitki parçalarından herhangi biri
- eşanlamlı:
- düğme
4. A round flat badge displaying information and suitable for pinning onto a garment
- "They passed out campaign buttons for their candidate"
- synonym:
- button
4. Bilgileri gösteren ve bir giysiye sabitlemek için uygun yuvarlak düz bir rozet
- "Adayları için kampanya düğmelerini bayılttılar"
- eşanlamlı:
- düğme
5. A female sexual organ homologous to the penis
- synonym:
- clitoris ,
- clit ,
- button
5. Penise homolog bir kadın cinsel organı
- eşanlamlı:
- klitoris ,
- düğme
6. A device that when pressed will release part of a mechanism
- synonym:
- release ,
- button
6. Basıldığında bir mekanizmanın bir parçasını serbest bırakacak bir cihaz
- eşanlamlı:
- serbest bırakma ,
- düğme
7. Any artifact that resembles a button
- synonym:
- button
7. Düğmeye benzeyen herhangi bir eser
- eşanlamlı:
- düğme
verb
1. Provide with buttons
- "Button a shirt"
- synonym:
- button
1. Düğmeler ile sağlayın
- "Gömleğin düğmesini"
- eşanlamlı:
- düğme
2. Fasten with buttons
- "Button the dress"
- synonym:
- button
2. Düğmelerle tutturmak
- "Giysi düğmesini"
- eşanlamlı:
- düğme