Translation meaning & definition of the word "bus" into Turkish language

noun

1. A vehicle carrying many passengers

• Used for public transport

• "He always rode the bus to work"

synonym:
• bus
,
• autobus
,
• coach
,
• charabanc
,
• double-decker
,
• jitney
,
• motorbus
,
• motorcoach
,
• omnibus
,
• passenger vehicle

1. Bir sürü yolcu taşıyan araç

• Toplu taşıma için kullanılır

• "Her zaman çalışmak için otobüse binerdi"

eşanlamlı:
• otobüs
,
• antrenör
,
• charabanc
,
• iki katlı
,
• jitney
,
• yolcu aracı

2. The topology of a network whose components are connected by a busbar

synonym:
• bus topology
,
• bus

2. Bileşenleri bir bara bağlı olan bir ağın topolojisi

eşanlamlı:
• otobüs topolojisi
,
• otobüs

3. An electrical conductor that makes a common connection between several circuits

• "The busbar in this computer can transmit data either way between any two components of the system"

synonym:
• busbar
,
• bus

3. Birkaç devre arasında ortak bağlantı kuran bir elektrik iletkeni

• "Bu bilgisayardaki busbar, verileri sistemin herhangi iki bileşeni arasında her iki şekilde de iletebilir"

eşanlamlı:
• otobüs

4. A car that is old and unreliable

• "The fenders had fallen off that old bus"

synonym:
• bus
,
• jalopy
,
• heap

4. Eski ve güvenilmez bir araba

• "Çamurluklar o eski otobüsten düşmüştü"

eşanlamlı:
• otobüs
,
• jalopy
,
• yığın

verb

1. Send or move around by bus

• "The children were bussed to school"

synonym:
• bus

1. Otobüsle yollayın veya hareket edin

• "Çocuklar okula gönderildi"

eşanlamlı:
• otobüs

2. Ride in a bus

synonym:
• bus

2. Otobüse binmek

eşanlamlı:
• otobüs

3. Remove used dishes from the table in restaurants

synonym:
• bus

3. Restoranlarda kullanılan yemekleri masadan kaldırın

eşanlamlı:
• otobüs

Examples of using

Tom missed the bus.

Tom otobüsü kaçırdı.

Tom came by bus.

Tom otobüsle geldi.

Tom and Mary go to school together on the same bus.

Tom ve Mary aynı otobüste birlikte okula giderler.

How many bus stops are there between here and where you get off?

Burayla indiğin yer arasında kaç tane otobüs durağı var?

Tom goes to school by bus.

Tom okula otobüsle gider.

It is cheaper if you go there by bus.

Eğer oraya otobüs ile gidersen daha ucuz.

Tell her which bus to get on.

Hangi otobüse bineceğini ona söyle.

Do you prefer to go by train or bus?

Trenle mi yoksa arabayla mı gitmeyi tercih edersin?

He used to go to school by bicycle, but now he goes by bus.

Okula bisikletle giderdi ama artık otobüsle gidiyor.

You're on the wrong bus.

Yanlış otobüstesin.

Tom was on the bus.

Tom otobüsteydi.

We were all on the bus.

Hepimiz otobüsteydik.

Tom didn't get on the bus.

Tom otobüse binmedi.

Tom left the umbrella on the bus.

Tom, şemsiyeyi otobüste bıraktı.

I'll take the bus.

Otubüse bineceğim.

The bus was empty.

Otobüs boştu.

I'm not taking the bus.

Otobüse binmiyorum.

I'm not taking the bus.

Otobüse binmeyeceğim.

I'll catch the next bus.

Bir sonraki otobüsü yakalayacağım.

I'm going to be on the next bus.

Bir sonraki otobüste olacağım.