Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "burning" into Turkish language

Türk diline "yanan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Burning

[Yanan]
/bərnɪŋ/

noun

1. The act of burning something

  • "The burning of leaves was prohibited by a town ordinance"
    synonym:
  • burning
  • ,
  • combustion

1. Bir şeyi yakma eylemi

  • "Yaprakların yakılması bir kasaba yönetmeliği tarafından yasaklandı"
    eşanlamlı:
  • yanan
  • ,
  • yanma

2. Pain that feels hot as if it were on fire

    synonym:
  • burn
  • ,
  • burning

2. Sanki yanıyormuş gibi sıcak hissettiren ağrı

    eşanlamlı:
  • yakmak
  • ,
  • yanan

3. A process in which a substance reacts with oxygen to give heat and light

    synonym:
  • combustion
  • ,
  • burning

3. Bir maddenin ısı ve ışık vermek için oksijenle reaksiyona girdiği bir işlemdir

    eşanlamlı:
  • yanma
  • ,
  • yanan

4. Execution by electricity

    synonym:
  • electrocution
  • ,
  • burning

4. Elektrikle icra

    eşanlamlı:
  • elektrikle idam
  • ,
  • yanan

5. Execution by fire

    synonym:
  • burning
  • ,
  • burning at the stake

5. Ateşle infaz

    eşanlamlı:
  • yanan
  • ,
  • kazıkta yanma

6. A form of torture in which cigarettes or cigars or other hot implements are used to burn the victim's skin

    synonym:
  • burning

6. Kurbanın cildini yakmak için sigara veya puro veya diğer sıcak aletlerin kullanıldığı bir işkence şekli

    eşanlamlı:
  • yanan

adjective

1. Of immediate import

  • "Burning issues of the day"
    synonym:
  • burning(a)

1. Acil ithal edilen

  • "Günün yanma sorunları"
    eşanlamlı:
  • burning(a)

Examples of using

You're the only one who was able to escape from the burning building.
Yanan binadan kaçabilen tek kişisin.
I think I smell something burning.
Sanırım yanan bir şeyin kokusunu alıyorum.
I almost got killed when I went into the burning house to save Tom.
Tom'u kurtarmak için yanan eve gittiğimde neredeyse ölüyordum.