Examples of using
The burglar got in through a broken window.
Hırsız kırık bir pencereden içeriye girdi.
The burglar broke in through the window.
Hırsız pencereden girdi.
When Tom leaves at night, he turns on the burglar alarm.
Tom gece gittiğinde hırsız alarmını açar.
Tom continued reading the newspaper even though the burglar alarm had gone off.
Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
The burglar pointed his gun at the victim.
Soyguncu silahını kurbana doğrulttu.
Bill was killed by a burglar.
Bill bir hırsız tarafından öldürüldü.
The policemen arrested the burglar.
Polisler hırsızı tutukladı.
The police officers arrested the burglar.
Polis memuru hırsızı tutukladı.
The police officer arrested the burglar.
Polis memuru hırsızı tutukladı.
The policeman arrested the burglar.
Polis hırsızı tutukladı.
A burglar broke into the convenience store last month, but I heard the police caught him yesterday.
Bir hırsız geçen ay bir markete girdi fakat polisin onu dün yakaladığını duydum.
A burglar broke in while he was asleep.
O uyurken içeri bir hırsız girdi.
A burglar broke into the house.
Eve bir hırsız girdi.
A burglar broke into the shop last night.
Dün gece bir hırsız dükkana zorla girdi.
A burglar broke into the shop yesterday.
Dün dükkana bir hırsız girdi.
The police arrested the burglar.
Polis hırsızı tutukladı.
The police caught the burglar red-handed.
Polisler hırsızı suçüstü yakaladı.
The police arrested the burglar on the spot.
Polisler hırsızı olay yerinde tutukladı.
Two policemen arrested a burglar. They caught him sneaking into Mrs. Miller's.
İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
If a burglar came into my room, I would throw something at him.
Odama bir hırsız girse, ona bir şey fırlatırım.