Translation meaning & definition of the word "burden" into Turkish language
Türk diline "yük" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Burden
[Yük]/bərdən/
noun
1. An onerous or difficult concern
- "The burden of responsibility"
- "That's a load off my mind"
- synonym:
- burden ,
- load ,
- encumbrance ,
- incumbrance ,
- onus
1. Zahmetli veya zor bir endişe
- "Sorumluluk yükü"
- "Bu aklımdan bir yük"
- eşanlamlı:
- yük ,
- yükümlülük
2. Weight to be borne or conveyed
- synonym:
- load ,
- loading ,
- burden
2. Taşınacak veya taşınacak ağırlık
- eşanlamlı:
- yük ,
- yükleme
3. The central meaning or theme of a speech or literary work
- synonym:
- effect ,
- essence ,
- burden ,
- core ,
- gist
3. Bir konuşmanın veya edebi eserin temel anlamı veya teması
- eşanlamlı:
- efekt ,
- ruh ,
- yük ,
- çekirdek ,
- özet
4. The central idea that is expanded in a document or discourse
- synonym:
- burden
4. Bir belge veya söylemde genişletilen merkezi fikir
- eşanlamlı:
- yük
verb
1. Weight down with a load
- synonym:
- burden ,
- burthen ,
- weight ,
- weight down
1. Bir yük ile ağırlık aşağı
- eşanlamlı:
- yük ,
- bur ,
- ağırlık ,
- ağırlık koymak
2. Impose a task upon, assign a responsibility to
- "He charged her with cleaning up all the files over the weekend"
- synonym:
- charge ,
- saddle ,
- burden
2. Bir görev vermek, bir sorumluluk vermek
- "Onu hafta sonu boyunca tüm dosyaları temizlemekle suçladı"
- eşanlamlı:
- şarj ,
- semer ,
- yük
Examples of using
I can't burden Tom with that responsibility.
Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem.
I can't burden Tom with that problem.
Bu sorunu Tom'a yükleyemem.
I am afraid I'll be a burden to you.
Korkarım ki sana bir yük olacağım.