Translation meaning & definition of the word "bunk" into Turkish language
Türk diline "bunk" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bunk
[Yatak]/bəŋk/
noun
1. A long trough for feeding cattle
- synonym:
- bunk ,
- feed bunk
1. Sığır beslemek için uzun bir oluk
- eşanlamlı:
- yatak ,
- besleme ranzası
2. A bed on a ship or train
- Usually in tiers
- synonym:
- berth ,
- bunk ,
- built in bed
2. Bir gemi veya trende bir yatak
- Genellikle kademeler halinde
- eşanlamlı:
- yatak ,
- yatakta inşa edilmiş
3. A rough bed (as at a campsite)
- synonym:
- bunk
3. Kaba bir yatak (bir kamp alanında olduğu gibi)
- eşanlamlı:
- yatak
4. Unacceptable behavior (especially ludicrously false statements)
- synonym:
- bunk ,
- bunkum ,
- buncombe ,
- guff ,
- rot ,
- hogwash
4. Kabul edilemez davranış (özellikle gülünç yanlış ifadeler)
- eşanlamlı:
- yatak ,
- buncombe ,
- laf ,
- çürüme ,
- hogwash
5. A message that seems to convey no meaning
- synonym:
- nonsense ,
- bunk ,
- nonsensicality ,
- meaninglessness ,
- hokum
5. Hiçbir anlam ifade etmeyen bir mesaj
- eşanlamlı:
- saçma ,
- yatak ,
- anlamsızlık ,
- saçmalık
6. Beds built one above the other
- synonym:
- bunk bed ,
- bunk
6. Birinin üstüne inşa edilen yataklar
- eşanlamlı:
- ranza ,
- yatak
verb
1. Avoid paying
- "Beat the subway fare"
- synonym:
- beat ,
- bunk
1. Ödemekten kaçının
- "Metro ücretini öde"
- eşanlamlı:
- yenmek ,
- yatak
2. Provide with a bunk
- "We bunked the children upstairs"
- synonym:
- bunk
2. Bir ranza ile sağlamak
- "Çocukları yukarı yatırdık"
- eşanlamlı:
- yatak
3. Flee
- Take to one's heels
- Cut and run
- "If you see this man, run!"
- "The burglars escaped before the police showed up"
- synonym:
- scat ,
- run ,
- scarper ,
- turn tail ,
- lam ,
- run away ,
- hightail it ,
- bunk ,
- head for the hills ,
- take to the woods ,
- escape ,
- fly the coop ,
- break away
3. Kaçmak
- Birinin topuklarına götür
- Kesip atmak
- "Bu adamı görürseniz, koşun!"
- "Polis gelmeden hırsızlar kaçtı"
- eşanlamlı:
- çekilmek ,
- koşmak ,
- berber ,
- kuyruğunu çevirmek ,
- dövmek ,
- kaçmak ,
- yüksek sesle anlat ,
- yatak ,
- tepelere doğru gidin ,
- ormana götürmek ,
- kuşu uçurmak ,
- ayrılmak
Examples of using
Tom is relaxing on his bunk.
Tom ranzasında dinleniyor.