Translation meaning & definition of the word "building" into Turkish language

noun

1. A structure that has a roof and walls and stands more or less permanently in one place

• "There was a three-story building on the corner"

• "It was an imposing edifice"

synonym:
• building
,
• edifice

1. Çatısı ve duvarları olan ve az çok kalıcı olarak tek bir yerde duran bir yapı

• "Köşede üç katlı bir bina vardı"

• "Muazzam bir yapıydı"

eşanlamlı:
• yapı

2. The act of constructing something

• "During the construction we had to take a detour"

• "His hobby was the building of boats"

synonym:
• construction
,
• building

2. Bir şey inşa etme eylemi

• "Inşaat sırasında bir dolambaçlı yol almak zorunda kaldık"

• "Hobisi teknelerin yapımıydı"

eşanlamlı:
• inşaat
,
• yapı

3. The commercial activity involved in repairing old structures or constructing new ones

• "Their main business is home construction"

• "Workers in the building trades"

synonym:
• construction
,
• building

3. Eski yapıların onarımında veya yenilerinin inşasında yer alan ticari faaliyet

• "Ana işleri ev yapımıdır"

• "Bina işçileri ticaret yapıyor"

eşanlamlı:
• inşaat
,
• yapı

4. The occupants of a building

• "The entire building complained about the noise"

synonym:
• building

4. Bir binanın sakinleri

• "Tüm bina gürültüden şikayetçi oldu"

eşanlamlı:
• yapı

Examples of using

Tom is probably in the building.

Tom muhtemelen binadadır.

You're the only one who was able to escape from the burning building.

Yanan binadan kaçabilen tek kişisin.

How did you get into the building?

Binaya nasıl girdiniz?

Tom stormed out of the building.

Tom binadan hiddetle ayrıldı.

How much more money is it going to cost to finish building our house?

Evimizi yapmayı bitirmek daha ne kadar paraya mal olacak?

Wait at the entrance to this building.

Bu binanın girişinde bekle.

When the jet flew over the building the windowpanes rattled.

Jet binanın üzerinden uçtuğunda pencere camları zangırdadı.

Tom is in the building.

Tom binada.

What were you doing in that building?

O binada ne yapıyordunuz?

What were you doing in that building?

O binada ne yapıyordun?

I'm surprised that building is still standing.

Binanın hâlâ ayakta durduğuna şaşırdım.

This building has been condemned.

Bu bina istimlak edildi.

The building is surrounded by a barbed wire fence.

Bina dikenli tel çitle çevrilmiş.

Don't go in that building.

O binaya girmeyin.

Don't go in that building.

O binaya girme.

I want this building locked.

Bu binanın kilitlenmesini istiyorum.

What's Germany's highest building?

Almanya'nın en yüksek binası hangisidir?

I am building a wall.

Bir duvar inşa ediyorum.

What's that building behind the hospital?

Hastanenin arkasındaki o bina nedir?