Translation meaning & definition of the word "buckle" into Turkish language
Türk diline "kepçe" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Buckle
[Bükmek]/bəkəl/
noun
1. Fastener that fastens together two ends of a belt or strap
- Often has loose prong
- synonym:
- buckle
1. Bir kayışın veya kayışın iki ucunu birbirine bağlayan tutturucu
- Genellikle gevşek çatal vardır
- eşanlamlı:
- bükmek
2. A shape distorted by twisting or folding
- synonym:
- warp ,
- buckle
2. Bükme veya katlama ile bozulmuş bir şekil
- eşanlamlı:
- yamulmak ,
- bükmek
verb
1. Fasten with a buckle or buckles
- synonym:
- buckle ,
- clasp
1. Bir toka veya tokalarla tutturun
- eşanlamlı:
- bükmek ,
- tutturmak
2. Fold or collapse
- "His knees buckled"
- synonym:
- buckle ,
- crumple
2. Katlayın veya çöktürün
- "Dizleri bükülmüş"
- eşanlamlı:
- bükmek ,
- kırışmak
3. Bend out of shape, as under pressure or from heat
- "The highway buckled during the heat wave"
- synonym:
- heave ,
- buckle ,
- warp
3. Basınç altında veya ısıdan olduğu gibi şekilden bükün
- "Otoyol ısı dalgası sırasında büküldü"
- eşanlamlı:
- kabarmak ,
- bükmek ,
- yamulmak