Translation meaning & definition of the word "buck" into Turkish language
Türk diline "buck" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Buck
[Dolar]noun
1. A gymnastic horse without pommels and with one end elongated
- Used lengthwise for vaulting
- synonym:
- vaulting horse ,
- long horse ,
- buck
1. Pompasız ve bir ucu uzatılmış jimnastik atı
- Tonoz için uzunlamasına kullanılır
- eşanlamlı:
- atlama beygiri ,
- uzun at ,
- dolar
2. A piece of paper money worth one dollar
- synonym:
- dollar ,
- dollar bill ,
- one dollar bill ,
- buck ,
- clam
2. Bir dolar değerinde bir kağıt para
- eşanlamlı:
- dolar ,
- dolar banknotu ,
- bir dolarlık banknot ,
- tarak
3. United states author whose novels drew on her experiences as a missionary in china (1892-1973)
- synonym:
- Buck ,
- Pearl Buck ,
- Pearl Sydenstricker Buck
3. Romanları çin'de misyonerlik deneyimlerini çizen abd'li yazar (1892-1973)
- eşanlamlı:
- Dolar ,
- Pearl Buck
4. A framework for holding wood that is being sawed
- synonym:
- sawhorse ,
- horse ,
- sawbuck ,
- buck
4. Kesilen ahşabı tutmak için bir çerçeve
- eşanlamlı:
- testere atı ,
- at koşmak ,
- testere dişi ,
- dolar
5. Mature male of various mammals (especially deer or antelope)
- synonym:
- buck
5. Çeşitli memelilerin olgun erkekleri (özellikle geyik veya antilop)
- eşanlamlı:
- dolar
verb
1. To strive with determination
- "John is bucking for a promotion"
- synonym:
- buck
1. Kararlılıkla mücadele etmek
- "John bir promosyon için para kazanıyor"
- eşanlamlı:
- dolar
2. Resist
- "Buck the trend"
- synonym:
- buck ,
- go against
2. Direnmek
- "Trend sikeyim" dediler"
- eşanlamlı:
- dolar ,
- karşı çıkmak
3. Move quickly and violently
- "The car tore down the street"
- "He came charging into my office"
- synonym:
- tear ,
- shoot ,
- shoot down ,
- charge ,
- buck
3. Hızlı ve şiddetli hareket edin
- "Araba caddede yırtıldı"
- "Ofisime şarj etmeye geldi"
- eşanlamlı:
- gözyaşı ,
- vurmak ,
- şarj ,
- dolar
4. Jump vertically, with legs stiff and back arched
- "The yung filly bucked"
- synonym:
- buck ,
- jerk ,
- hitch
4. Dikey olarak zıplayın, bacaklar sert ve sırt kemerli
- "Yung filly eğildi"
- eşanlamlı:
- dolar ,
- titremek ,
- aksaklık