Translation meaning & definition of the word "bubbling" into Turkish language
Türk diline "bubbling" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bubbling
[Fokurdayan]/bəbəlɪŋ/
adjective
1. Emitting or filled with bubbles as from carbonation or fermentation
- "Bubbling champagne"
- "Foamy (or frothy) beer"
- synonym:
- bubbling ,
- bubbly ,
- foaming ,
- foamy ,
- frothy ,
- effervescing ,
- spumy
1. Yayan veya karbonasyon veya fermantasyon gibi kabarcıklar ile dolu
- "Şampanya şişirmek"
- "Köpüklü (veya köpüklü) bira"
- eşanlamlı:
- fokurdayan ,
- kabarcıklı ,
- köpürme ,
- köpüklü ,
- köpüren ,
- köpüksü
2. Marked by high spirits or excitement
- "His fertile effervescent mind"
- "Scintillating personality"
- "A row of sparkly cheerleaders"
- synonym:
- bubbling ,
- effervescent ,
- frothy ,
- scintillating ,
- sparkly
2. Yüksek ruhlar veya heyecanla işaretlenir
- "Bereketli efervesan zihni"
- "Parıldayan kişilik"
- "Bir sıra ışıltılı ponpon kız"
- eşanlamlı:
- fokurdayan ,
- efervesan ,
- köpüklü ,
- kamaştırıcı ,
- ışıltılı
Examples of using
The soup is bubbling in the pot.
Çorba tencerede fokurduyor.