Translation meaning & definition of the word "bubble" into Turkish language
Türk diline "kabarcık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Bubble
[Baloncuk]noun
1. A hollow globule of gas (e.g., air or carbon dioxide)
- synonym:
- bubble
1. Içi boş bir gaz küresi (örneğin, hava veya karbondioksit)
- eşanlamlı:
- baloncuk
2. A speculative scheme that depends on unstable factors that the planner cannot control
- "His proposal was nothing but a house of cards"
- "A real estate bubble"
- synonym:
- house of cards ,
- bubble
2. Planlayıcının kontrol edemediği kararsız faktörlere bağlı spekülatif bir şema
- "Onun önerisi bir iskambil evinden başka bir şey değildi"
- "Bir emlak balonu"
- eşanlamlı:
- iskambil kâğıdı evi ,
- baloncuk
3. An impracticable and illusory idea
- "He didn't want to burst the newcomer's bubble"
- synonym:
- bubble
3. Uygulanamaz ve yanıltıcı bir fikir
- "Yeni gelen balonunu patlatmak istemedi"
- eşanlamlı:
- baloncuk
4. A dome-shaped covering made of transparent glass or plastic
- synonym:
- bubble
4. Şeffaf cam veya plastikten yapılmış kubbe şeklinde bir kaplama
- eşanlamlı:
- baloncuk
verb
1. Form, produce, or emit bubbles
- "The soup was bubbling"
- synonym:
- bubble
1. Kabarcıklar oluşturun, oluşturun veya yayın
- "Çorba köpürüyordu"
- eşanlamlı:
- baloncuk
2. Flow in an irregular current with a bubbling noise
- "Babbling brooks"
- synonym:
- ripple ,
- babble ,
- guggle ,
- burble ,
- bubble ,
- gurgle
2. Köpüren bir gürültü ile düzensiz bir akımda akış
- "Babbling brooks"
- eşanlamlı:
- dalgalanmak ,
- şırıldamak ,
- guguk ,
- mırıldamak ,
- baloncuk
3. Rise in bubbles or as if in bubbles
- "Bubble to the surface"
- synonym:
- bubble
3. Kabarcıklar halinde veya kabarcıklar halinde yükselin
- "Yüzeye kabarcık"
- eşanlamlı:
- baloncuk
4. Cause to form bubbles
- "Bubble gas through a liquid"
- synonym:
- bubble
4. Kabarcıklar oluşturmasına neden olur
- "Bir sıvıdan kabarcık gazı"
- eşanlamlı:
- baloncuk
5. Expel gas from the stomach
- "In china it is polite to burp at the table"
- synonym:
- burp ,
- bubble ,
- belch ,
- eruct
5. Mideden gaz atmak
- "Çin'de masada geğirmek kibarlıktır"
- eşanlamlı:
- geğirtmek ,
- baloncuk ,
- fışkırmak ,
- püskürmek