Translation meaning & definition of the word "brutal" into Turkish language
Türk diline "acımasız" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Brutal
[Zalim]/brutəl/
adjective
1. (of persons or their actions) able or disposed to inflict pain or suffering
- "A barbarous crime"
- "Brutal beatings"
- "Cruel tortures"
- "Stalin's roughshod treatment of the kulaks"
- "A savage slap"
- "Vicious kicks"
- synonym:
- barbarous ,
- brutal ,
- cruel ,
- fell ,
- roughshod ,
- savage ,
- vicious
1. (kişilerin veya eylemlerinin) acı veya ıstırap çekebilecek veya bertaraf edebilecek
- "Barbarca bir suç"
- "Acımasız dayak"
- "Zeybek işkencesi"
- "Stalin'in kulaks'a kaba muamelesi"
- "Vahşi bir tokat"
- "Kısır tekmeler"
- eşanlamlı:
- barbar ,
- zalim ,
- fall ,
- kaba yonca ,
- vahşi ,
- şiddetli
2. Harsh
- "The brutal summer sun"
- "A brutal winter"
- synonym:
- brutal ,
- unrelenting
2. Sert
- "Acımasız yaz güneşi"
- "Acımasız bir kış"
- eşanlamlı:
- zalim ,
- gevşemeyen
3. Resembling a beast
- Showing lack of human sensibility
- "Beastly desires"
- "A bestial nature"
- "Brute force"
- "A dull and brutish man"
- "Bestial treatment of prisoners"
- synonym:
- beastly ,
- bestial ,
- brute(a) ,
- brutish ,
- brutal
3. Canavara benzeyen
- İnsan duyarlılığının eksikliğini göstermek
- "Canavarca arzular"
- "Hayırsever bir doğa"
- "Kaba güç"
- "Sıkıcı ve kaba bir adam"
- "Mahkumlara en iyi muamele"
- eşanlamlı:
- hayvanca ,
- hayvani ,
- kaba(a) ,
- zalim
4. Disagreeably direct and precise
- "He spoke with brutal honesty"
- synonym:
- brutal
4. Anlaşılmaz şekilde doğrudan ve kesin
- "Acımasız dürüstlükle konuştu"
- eşanlamlı:
- zalim