Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "brown" into Turkish language

Türk diline "kahverengi" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Brown

[Kahverengi]
/braʊn/

noun

1. An orange of low brightness and saturation

    synonym:
  • brown
  • ,
  • brownness

1. Düşük parlaklık ve doygunluk turuncu

    eşanlamlı:
  • kahverengi

2. Scottish botanist who first observed the movement of small particles in fluids now known a brownian motion (1773-1858)

    synonym:
  • Brown
  • ,
  • Robert Brown

2. Küçük parçacıkların akışkanlardaki hareketini ilk gözlemleyen i̇skoç botanikçi şimdi bir brown hareketi (1773-1858) olarak biliniyor

    eşanlamlı:
  • Kahverengi
  • ,
  • Robert Brown

3. Abolitionist who was hanged after leading an unsuccessful raid at harper's ferry, virginia (1800-1859)

    synonym:
  • Brown
  • ,
  • John Brown

3. Harper's ferry, virginia'da başarısız bir baskına öncülük ettikten sonra asılan kölelik karşıtı (1800-1859)

    eşanlamlı:
  • Kahverengi
  • ,
  • John Brown

4. A university in rhode island

    synonym:
  • Brown University
  • ,
  • Brown

4. Rhode island'da bir üniversite

    eşanlamlı:
  • Brown Üniversitesi
  • ,
  • Kahverengi

verb

1. Fry in a pan until it changes color

  • "Brown the meat in the pan"
    synonym:
  • brown

1. Renk değiştirene kadar tavada kızartın

  • "Et tavada boğmak"
    eşanlamlı:
  • kahverengi

2. Make brown in color

  • "The draught browned the leaves on the trees in the yard"
    synonym:
  • embrown
  • ,
  • brown

2. Kahverengi yapmak

  • "Temizlik bahçedeki ağaçların yapraklarını kahverengileştirdi"
    eşanlamlı:
  • kabartmak
  • ,
  • kahverengi

adjective

1. Of a color similar to that of wood or earth

    synonym:
  • brown
  • ,
  • brownish
  • ,
  • chocolate-brown
  • ,
  • dark-brown

1. Ahşap veya toprağa benzer bir renk

    eşanlamlı:
  • kahverengi
  • ,
  • kahverengimsi

2. (of skin) deeply suntanned

    synonym:
  • brown
  • ,
  • browned

2. (cilt) derin bronzlaşmış

    eşanlamlı:
  • kahverengi

Examples of using

Tom has wavy brown hair and blue eyes.
Tom'un dalgalı kahverengi saçı ve mavi gözleri var.
Tom has brown eyes.
Tom'un kahverengi gözleri var.
Tom's dog is brown.
Tom'un köpeği kahverengi.