Translation meaning & definition of the word "brood" into Turkish language
Türk diline "brood" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Brood
[Aile]/brud/
noun
1. The young of an animal cared for at one time
- synonym:
- brood
1. Bir hayvanın genci bir zamanlar bakıyordu
- eşanlamlı:
- kanka
verb
1. Think moodily or anxiously about something
- synonym:
- brood ,
- dwell
1. Bir şey hakkında karamsar veya endişeli düşünün
- eşanlamlı:
- kanka ,
- yaşamak
2. Hang over, as of something threatening, dark, or menacing
- "The terrible vision brooded over her all day long"
- synonym:
- brood ,
- hover ,
- loom ,
- bulk large
2. Tehdit edici, karanlık veya tehditkar bir şey olarak takılın
- "Korkunç vizyon bütün gün boyunca onun üzerinde yankılandı"
- eşanlamlı:
- kanka ,
- sallanmak ,
- tezgâh ,
- toplu büyük
3. Be in a huff and display one's displeasure
- "She is pouting because she didn't get what she wanted"
- synonym:
- sulk ,
- pout ,
- brood
3. Darmadağın olmak ve kişinin hoşnutsuzluğunu göstermek
- "Çünkü istediğini elde edemedi" diye bağırıyor"
- eşanlamlı:
- küsmek ,
- surat etmek ,
- kanka
4. Be in a huff
- Be silent or sullen
- synonym:
- grizzle ,
- brood ,
- stew
4. Sıkıntıda olmak
- Sessiz veya somurtkan olun
- eşanlamlı:
- mırıldanmak ,
- kanka ,
- güveç
5. Sit on (eggs)
- "Birds brood"
- "The female covers the eggs"
- synonym:
- brood ,
- hatch ,
- cover ,
- incubate
5. Otur bakalım (yumurta)
- "Kuşlar kuluçka"
- "Dişi yumurtaları örter"
- eşanlamlı:
- kanka ,
- kapak ,
- örtü ,
- tasarlamak