Translation meaning & definition of the word "brisk" into Turkish language
Türk diline "fırla" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Brisk
[Sert]/brɪsk/
verb
1. Become brisk
- "Business brisked up"
- synonym:
- brisk ,
- brisk up ,
- brisken
1. Sertleşmek
- "İşletme işi hızlandırıldı"
- eşanlamlı:
- sert ,
- canlandırmak ,
- kabuklu
adjective
1. Quick and energetic
- "A brisk walk in the park"
- "A lively gait"
- "A merry chase"
- "Traveling at a rattling rate"
- "A snappy pace"
- "A spanking breeze"
- synonym:
- alert ,
- brisk ,
- lively ,
- merry ,
- rattling ,
- snappy ,
- spanking ,
- zippy
1. Hızlı ve enerjik
- "Parkta hızlı bir yürüyüş"
- "Canlı bir yürüyüş"
- "Neşeli bir kovalamaca"
- "Çatırdama oranında seyahat"
- "Hızlı bir tempo"
- "Bir şaplak esintisi"
- eşanlamlı:
- ikaz ,
- sert ,
- canlı ,
- neşeli ,
- tıkırdayan ,
- huysuz ,
- şaplak ,
- çevik
2. Imparting vitality and energy
- "The bracing mountain air"
- synonym:
- bracing ,
- brisk ,
- fresh ,
- refreshing ,
- refreshful ,
- tonic
2. Canlılık ve enerji vermek
- "Destekleyici dağ havası"
- eşanlamlı:
- zindeleştiren ,
- sert ,
- taze ,
- ferahlatıcı ,
- ferah ,
- toni̇k
3. Very active
- "Doing a brisk business"
- synonym:
- brisk
3. Çok aktif
- "Hızlı bir iş yapmak"
- eşanlamlı:
- sert