Translation meaning & definition of the word "brilliance" into Turkish language
Türk diline "parlaklık" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Brilliance
[Parlaklık]/brɪljəns/
noun
1. A light within the field of vision that is brighter than the brightness to which the eyes are adapted
- "A glare of sunlight"
- synonym:
- glare ,
- blaze ,
- brilliance
1. Görüş alanı içinde, gözlerin uyarlandığı parlaklıktan daha parlak olan bir ışık
- "Güneş ışığı parıltısı"
- eşanlamlı:
- parlamak ,
- tutuşmak ,
- parlaklık
2. The quality of being magnificent or splendid or grand
- "For magnificence and personal service there is the queen's hotel"
- "His `hamlet' lacks the brilliance that one expects"
- "It is the university that gives the scene its stately splendor"
- "An imaginative mix of old-fashioned grandeur and colorful art"
- "Advertisers capitalize on the grandness and elegance it brings to their products"
- synonym:
- magnificence ,
- brilliance ,
- splendor ,
- splendour ,
- grandeur ,
- grandness
2. Muhteşem, görkemli veya büyük olmanın kalitesi
- "Muhteşemlik ve kişisel hizmet için kraliçe'nin oteli var"
- "Onun `hamlet' beklediği parlaklıktan yoksundur"
- "Sahneye görkemli ihtişamını veren üniversitedir"
- "Eski moda ihtişam ve renkli sanatın yaratıcı bir karışımı"
- "Reklamcılar, ürünlerine getirdiği ihtişam ve zarafetten yararlanırlar"
- eşanlamlı:
- ihtişam ,
- parlaklık ,
- büyüklük
3. Unusual mental ability
- synonym:
- brilliance ,
- genius
3. Olağandışı zihinsel yetenek
- eşanlamlı:
- parlaklık ,
- dahilik