Translation meaning & definition of the word "bridle" into Turkish language
Türk diline "köprü" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bridle
[Dizginlemek]/braɪdəl/
noun
1. Headgear for a horse
- Includes a headstall and bit and reins to give the rider or driver control
- synonym:
- bridle
1. At için başlık
- Bir headstall ve bit içerir ve sürücüye veya sürücü kontrolüne vermek için dizginler
- eşanlamlı:
- dizginlemek
2. The act of restraining power or action or limiting excess
- "His common sense is a bridle to his quick temper"
- synonym:
- bridle ,
- check ,
- curb
2. Gücü veya eylemi kısıtlama veya fazlalığı sınırlama eylemi
- "Sağduyusu çabuk öfkesine bir dizgindir"
- eşanlamlı:
- dizginlemek ,
- check ,
- frenlemek
verb
1. Anger or take offense
- "She bridled at his suggestion to elope"
- synonym:
- bridle
1. Öfke veya suçluluk
- "Eşleşmek için önerisiyle diz çöktü"
- eşanlamlı:
- dizginlemek
2. Put a bridle on
- "Bridle horses"
- synonym:
- bridle
2. Dizginlemek
- "Kavşak atlar"
- eşanlamlı:
- dizginlemek
3. Respond to the reins, as of horses
- synonym:
- bridle
3. Atlardan itibaren dizginlere cevap ver
- eşanlamlı:
- dizginlemek