Translation meaning & definition of the word "breeding" into Turkish language
Türk diline "üreme" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Breeding
[Üreme]noun
1. Elegance by virtue of fineness of manner and expression
- synonym:
- breeding ,
- genteelness ,
- gentility
1. Incelik ve ifade sayesinde zarafet
- eşanlamlı:
- üreme ,
- kibarlık
2. The result of good upbringing (especially knowledge of correct social behavior)
- "A woman of breeding and refinement"
- synonym:
- education ,
- training ,
- breeding
2. İyi yetiştirmenin sonucu (özellikle doğru sosyal davranış bilgisi)
- "Büyüyen ve arındıran bir kadın"
- eşanlamlı:
- eğitim ,
- üreme
3. Helping someone grow up to be an accepted member of the community
- "They debated whether nature or nurture was more important"
- synonym:
- breeding ,
- bringing up ,
- fostering ,
- fosterage ,
- nurture ,
- raising ,
- rearing ,
- upbringing
3. Birinin topluluğun kabul edilen bir üyesi olmak için büyümesine yardımcı olmak
- "Doğanın mı yoksa beslenmenin mi daha önemli olduğunu tartıştılar"
- eşanlamlı:
- üreme ,
- büyütme ,
- teşvik eden ,
- evlatlık ,
- yetiştirmek ,
- yükselen ,
- yetiştirme
4. The production of animals or plants by inbreeding or hybridization
- synonym:
- breeding
4. Hayvan veya bitkilerin melezleme veya melezleme yoluyla üretimi
- eşanlamlı:
- üreme
5. The sexual activity of conceiving and bearing offspring
- synonym:
- reproduction ,
- procreation ,
- breeding ,
- facts of life
5. Gebe kalma ve yavru doğurmanın cinsel aktivitesi
- eşanlamlı:
- üreme ,
- doğurma ,
- hayatın gerçekleri
adjective
1. Producing offspring or set aside especially for producing offspring
- "The breeding population"
- "Retained a few bulls for breeding purposes"
- synonym:
- breeding
1. Yavru üretmek veya özellikle yavru üretmek için bir kenara koymak
- "Üreme nüfusu"
- "Üreme amacıyla birkaç boğa tuttu"
- eşanlamlı:
- üreme