Translation meaning & definition of the word "breed" into Turkish language
Türk diline "cinsiyet" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Breed
[Nesil]/brid/
noun
1. A special variety of domesticated animals within a species
- "He experimented on a particular breed of white rats"
- "He created a new strain of sheep"
- synonym:
- breed ,
- strain ,
- stock
1. Bir tür içinde özel bir evcil hayvan çeşitliliği
- "Belirli bir beyaz sıçan cinsi üzerinde deney yaptı"
- "Yeni bir koyun türü yarattı"
- eşanlamlı:
- üremek ,
- süzmek ,
- stok
2. A special type
- "Google represents a new breed of entrepreneurs"
- synonym:
- breed
2. Özel bir tip
- "Google yeni bir girişimci cinsini temsil eder"
- eşanlamlı:
- üremek
verb
1. Call forth
- synonym:
- engender ,
- breed ,
- spawn
1. Yol açmak
- eşanlamlı:
- doğurmak ,
- üremek ,
- yumurtlamak
2. Copulate with a female, used especially of horses
- "The horse covers the mare"
- synonym:
- breed ,
- cover
2. Özellikle atlarda kullanılan bir dişi ile çiftleşmek
- "At kısrağı örter"
- eşanlamlı:
- üremek ,
- örtü
3. Cause to procreate (animals)
- "She breeds dogs"
- synonym:
- breed
3. Doğurma nedeni (hayvanlar)
- "Köpek yetiştiriyor"
- eşanlamlı:
- üremek
4. Have young (animals) or reproduce (organisms)
- "Pandas rarely breed in captivity"
- "These bacteria reproduce"
- synonym:
- breed ,
- multiply
4. Genç (hayvanlar) veya üremek (organizmalar)
- "Panda nadiren esaret altında ürer"
- "Bu bakteriler ürüyor"
- eşanlamlı:
- üremek ,
- çoğaltmak
Examples of using
What's your favorite breed of dog?
Favori köpek ırkın nedir?
Some animals will not breed when kept in cages.
Bazı hayvanlar kafeste tutulduğunda yavrulamazlar.
Rabbits breed quickly.
Tavşanlar hızla ürerler.