Translation meaning & definition of the word "bread" into Turkish language
Türk diline "ekmek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bread
[Ekmek]/brɛd/
noun
1. Food made from dough of flour or meal and usually raised with yeast or baking powder and then baked
- synonym:
- bread ,
- breadstuff ,
- staff of life
1. Un veya öğün hamurundan yapılan ve genellikle maya veya kabartma tozu ile yetiştirilen ve daha sonra pişirilen yiyecekler
- eşanlamlı:
- ekmek ,
- ekmeklik un ,
- yaşam kadrosu
2. Informal terms for money
- synonym:
- boodle ,
- bread ,
- cabbage ,
- clams ,
- dinero ,
- dough ,
- gelt ,
- kale ,
- lettuce ,
- lolly ,
- lucre ,
- loot ,
- moolah ,
- pelf ,
- scratch ,
- shekels ,
- simoleons ,
- sugar ,
- wampum
2. Para için gayri resmi şartlar
- eşanlamlı:
- rüşvet ,
- ekmek ,
- lahana ,
- istiridye ,
- dinero ,
- hamur ,
- gelt ,
- para ,
- marul ,
- lolipop ,
- kâr ,
- yağma ,
- moolah ,
- kaşınmak ,
- şekel ,
- simoleon ,
- şeker ,
- wampum
verb
1. Cover with bread crumbs
- "Bread the pork chops before frying them"
- synonym:
- bread
1. Ekmek kırıntılarıyla örtün
- "Domuz pirzolalarını kızartmadan önce ekmek"
- eşanlamlı:
- ekmek
Examples of using
Tom bought three loaves of bread.
Tom üç somun ekmek aldı.
Tom bakes bread about once a week.
Tom yaklaşık haftada bir kez ekmek pişirir.
Tom spread some strawberry jam on a slice of bread.
Tom bir dilim ekmeğe çilek reçeli sürdü.