Translation meaning & definition of the word "branch" into Turkish language
Türk diline "şube" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Branch
[Şube]noun
1. A division of some larger or more complex organization
- "A branch of congress"
- "Botany is a branch of biology"
- "The germanic branch of indo-european languages"
- synonym:
- branch ,
- subdivision ,
- arm
1. Daha büyük veya daha karmaşık bir organizasyonun bölünmesi
- "Bir kongre dalı"
- "Botanik biyolojinin bir dalıdır"
- "İndo-avrupa dillerinin cermen kolu"
- eşanlamlı:
- şube ,
- altbölüm ,
- sarılmak
2. A division of a stem, or secondary stem arising from the main stem of a plant
- synonym:
- branch
2. Bir bitkinin ana sapından kaynaklanan bir sapın veya ikincil sapın bölünmesi
- eşanlamlı:
- şube
3. A part of a forked or branching shape
- "He broke off one of the branches"
- synonym:
- branch ,
- leg ,
- ramification
3. Çatallı veya dallanma şeklinin bir parçası
- "Dallardan birini kırdı"
- eşanlamlı:
- şube ,
- bacak
4. A natural consequence of development
- synonym:
- outgrowth ,
- branch ,
- offshoot ,
- offset
4. Gelişimin doğal bir sonucu
- eşanlamlı:
- çıkıntı ,
- şube ,
- ofset
5. A stream or river connected to a larger one
- synonym:
- branch
5. Daha büyük bir akarsu veya nehir bağlı
- eşanlamlı:
- şube
6. Any projection that is thought to resemble a human arm
- "The arm of the record player"
- "An arm of the sea"
- "A branch of the sewer"
- synonym:
- arm ,
- branch ,
- limb
6. İnsan koluna benzediği düşünülen herhangi bir projeksiyon
- "Plaker oyuncunun kolu"
- "Denizin bir kolu"
- "Kanalizasyonun bir dalı"
- eşanlamlı:
- sarılmak ,
- şube ,
- bacak
verb
1. Grow and send out branches or branch-like structures
- "These plants ramify early and get to be very large"
- synonym:
- ramify ,
- branch
1. Dalları veya dal benzeri yapıları büyütün ve gönderin
- "Bu bitkiler erkenden dallanır ve çok büyük olurlar"
- eşanlamlı:
- dallanmak ,
- şube
2. Divide into two or more branches so as to form a fork
- "The road forks"
- synonym:
- branch ,
- ramify ,
- fork ,
- furcate ,
- separate
2. Çatal oluşturmak için iki veya daha fazla dallara bölün
- "Yol çatalları"
- eşanlamlı:
- şube ,
- dallanmak ,
- çatal ,
- çatallanmak ,
- ayırmak