Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "brake" into Turkish language

Türk diline "fren" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Brake

[Frenlemek]
/brek/

noun

1. A restraint used to slow or stop a vehicle

    synonym:
  • brake

1. Bir aracı yavaşlatmak veya durdurmak için kullanılan bir kısıtlama

    eşanlamlı:
  • frenlemek

2. Any of various ferns of the genus pteris having pinnately compound leaves and including several popular houseplants

    synonym:
  • brake

2. Pteris cinsinin çeşitli eğrelti otlarından herhangi biri, ince bir şekilde bileşik yapraklara sahiptir ve birkaç popüler ev bitkisi içerir

    eşanlamlı:
  • frenlemek

3. Large coarse fern often several feet high

  • Essentially weed ferns
  • Cosmopolitan
    synonym:
  • bracken
  • ,
  • pasture brake
  • ,
  • brake
  • ,
  • Pteridium aquilinum

3. Büyük kaba eğrelti otu genellikle birkaç metre yüksekliğindedir

  • Esasen ot eğrelti otları
  • Kozmopolit
    eşanlamlı:
  • dirsek
  • ,
  • mera freni
  • ,
  • frenlemek
  • ,
  • Pteridium aquilinum

4. An area thickly overgrown usually with one kind of plant

    synonym:
  • brake

4. Genellikle bir tür bitki ile kalın bir şekilde büyümüş bir alan

    eşanlamlı:
  • frenlemek

5. Anything that slows or hinders a process

  • "She wan not ready to put the brakes on her life with a marriage"
  • "New legislation will put the brakes on spending"
    synonym:
  • brake

5. Bir süreci yavaşlatan veya engelleyen her şey

  • "Evlilikle hayatına fren yapmaya hazır değil"
  • "Yeni mevzuat harcamalara fren yapacak"
    eşanlamlı:
  • frenlemek

verb

1. Stop travelling by applying a brake

  • "We had to brake suddenly when a chicken crossed the road"
    synonym:
  • brake

1. Fren uygulayarak seyahat etmeyi bırakın

  • "Bir tavuk yoldan geçtiğinde aniden fren yapmak zorunda kaldık"
    eşanlamlı:
  • frenlemek

2. Cause to stop by applying the brakes

  • "Brake the car before you go into a curve"
    synonym:
  • brake

2. Frenleri uygulayarak durdurun

  • "Bir eğriye girmeden önce arabayı frenle"
    eşanlamlı:
  • frenlemek

Examples of using

My car needs a brake job.
Arabamın bir fren işine ihtiyacı var.
How do I know when my car needs a brake job?
Arabamın bir fren işine ihtiyacı olduğunu nasıl bilirim?
Tom pulled the emergency brake.
Tom acil freni çekti.