Translation meaning & definition of the word "brain" into Turkish language

noun

1. That part of the central nervous system that includes all the higher nervous centers

• Enclosed within the skull

• Continuous with the spinal cord

synonym:
• brain
,
• encephalon

1. Merkezi sinir sisteminin tüm yüksek sinir merkezlerini içeren kısmı

• Kafatasının içine yerleştirilmiş

• Omurilik ile sürekli

eşanlamlı:
• beyin

2. Mental ability

• "He's got plenty of brains but no common sense"

synonym:
• brain
,
• brainpower
,
• learning ability
,
• mental capacity
,
• mentality
,
• wit

2. Zihinsel yetenek

• "Birçok beyni var ama sağduyusu yok"

eşanlamlı:
• beyin
,
• beyin gücü
,
• öğrenme yeteneği
,
• zihinsel kapasite
,
• düşünce tarzı
,
• akıl

3. That which is responsible for one's thoughts and feelings

• The seat of the faculty of reason

• "His mind wandered"

• "I couldn't get his words out of my head"

synonym:
• mind
,
• head
,
• brain
,
• psyche
,
• nous

3. Kişinin düşüncelerinden ve duygularından sorumlu olan

• Akıl fakültesi koltuğu

• "Akılları dolaştı"

• "Sözlerini kafamdan atamadım"

eşanlamlı:
• düşünce
,
• kafa
,
• beyin
,
• ruh

4. Someone who has exceptional intellectual ability and originality

• "Mozart was a child genius"

• "He's smart but he's no einstein"

synonym:
• genius
,
• mastermind
,
• brain
,
• brainiac
,
• Einstein

4. Olağanüstü entelektüel yeteneği ve özgünlüğü olan biri

• "Mozart bir çocuk dahisiydi"

• "Akıllı ama einstein değil"

eşanlamlı:
• dahilik
,
• baş yönetici
,
• beyin
,
• beyin hastası
,
• Einstein

5. The brain of certain animals used as meat

synonym:
• brain

5. Et olarak kullanılan bazı hayvanların beyni

eşanlamlı:
• beyin

verb

1. Hit on the head

synonym:
• brain

1. Kafasına vurmak

eşanlamlı:
• beyin

2. Kill by smashing someone's skull

synonym:
• brain

2. Birinin kafatasını kırarak öldür

eşanlamlı:
• beyin

Examples of using

Tom had a brain tumor.

Tom'un bir beyin tümörü vardı.

Is it really possible to do a brain transplant?

Beyin nakli yapmak gerçekten mümkün mü?

Use your brain.

Beynini kullan.

Make your brain work before talking!

Konuşmadan önce kafanı kullan!

Tom is brain damaged.

Tom beyin hasarlı.

Books are children of the brain.

Kitaplar zeki kimsenin çocuklarıdır.

If a brain can do it, a computer can do it.

Bir beyin onu yapabiliyorsa, bir bilgisayar onu yapabilir.

As people get older, their brain cells become less efficient.

İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.

A blood vessel burst inside his brain.

Beyninde bir kan damarı patladı.

The human brain weighs about three pounds.

İnsan beyni yaklaşık üç paund ağırlığında.

Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.

Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur.

Put away your brain and go shopping.

Aklını bir kenara koy ve alışverişe git.

I'd explain it to you, but your brain would explode.

Onu size açıklardım, ancak beyniniz patlardı.

They study about the function of the brain.

Beynin fonksiyonu hakkında çalışıyorlar.

He's an excellent brain surgeon.

O, mükemmel bir beyin cerrahıdır.

He has a good brain.

O akıllıdır.

The brain needs a continuous supply of blood.

Beynin sürekli bir kan kaynağına ihtiyacı var.

My brain is full.

Beynim dolu.

My brain doesn't seem to be working well today.

Bugün aklım iyi çalışıyor gibi görünmüyor.

My brain doesn't seem to be working well today.

Kafam bugün iyi çalışmıyor anlaşılan.