Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "boss" into Turkish language

Türk diline "patron" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Boss

[Patron]
/bɑs/

noun

1. A person who exercises control over workers

  • "If you want to leave early you have to ask the foreman"
    synonym:
  • foreman
  • ,
  • chief
  • ,
  • gaffer
  • ,
  • honcho
  • ,
  • boss

1. İşçiler üzerinde kontrol sahibi olan bir kişi

  • "Eğer erken ayrılmak istiyorsan ustabaşına sormalısın"
    eşanlamlı:
  • ustabaşı
  • ,
  • şef
  • ,
  • patron

2. A person responsible for hiring workers

  • "The boss hired three more men for the new job"
    synonym:
  • boss
  • ,
  • hirer

2. İşçi kiralamaktan sorumlu bir kişi

  • "Patron yeni iş için üç adam daha kiraladı"
    eşanlamlı:
  • patron
  • ,
  • kiracı

3. A person who exercises control and makes decisions

  • "He is his own boss now"
    synonym:
  • boss

3. Kontrolü kullanan ve karar veren bir kişi

  • "O artık kendi patronu"
    eşanlamlı:
  • patron

4. A leader in a political party who controls votes and dictates appointments

  • "Party bosses have a reputation for corruption"
    synonym:
  • party boss
  • ,
  • political boss
  • ,
  • boss

4. Bir siyasi partide oyları kontrol eden ve atamaları dikte eden bir lider

  • "Parti patronlarının yolsuzluk konusunda bir ünü var"
    eşanlamlı:
  • parti patronu
  • ,
  • siyasi patron
  • ,
  • patron

5. A circular rounded projection or protuberance

    synonym:
  • knob
  • ,
  • boss

5. Dairesel yuvarlak projeksiyon veya çıkıntı

    eşanlamlı:
  • topuz
  • ,
  • patron

verb

1. Raise in a relief

  • "Embossed stationery"
    synonym:
  • emboss
  • ,
  • boss
  • ,
  • stamp

1. Rahatlatmak

  • "Kabartmalı kırtasiye"
    eşanlamlı:
  • kabartma yapmak
  • ,
  • patron
  • ,
  • marka

adjective

1. Exceptionally good

  • "A boss hand at carpentry"
  • "His brag cornfield"
    synonym:
  • boss
  • ,
  • brag

1. Fevkalade iyi

  • "Marangozlukta patron eli"
  • "Onun övünç mısır tarlası"
    eşanlamlı:
  • patron
  • ,
  • böbürlenmek

Examples of using

Tom is my boss at work.
Tom işte benim patronum.
You're not my boss anymore.
Artık benim patronum değilsin.
Tom isn't just my boss. He's my friend, too.
Tom sadece benim patronum değil. Aynı zamanda arkadaşım da.