Translation meaning & definition of the word "borrow" into Turkish language
Türk diline "ödünç" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Borrow
[Ödünç almak]/bɑroʊ/
verb
1. Get temporarily
- "May i borrow your lawn mower?"
- synonym:
- borrow
1. Geçici olarak almak
- "Çim biçme makineni ödünç alabilir miyim?"
- eşanlamlı:
- ödünç almak
2. Take up and practice as one's own
- synonym:
- adopt ,
- borrow ,
- take over ,
- take up
2. Kendi olarak al ve pratik yap
- eşanlamlı:
- benimsemek ,
- ödünç almak ,
- devralmak ,
- almak
Examples of using
Tom asked me if could he borrow my car.
Tom bana arabamı ödünç alıp alamayacağını sordu.
I'd never borrow anything of yours without asking first.
Öncelikle sormadan sizin herhangi bir şeyinizi asla ödünç almam.
I was wondering if I could borrow your car.
Arabanı ödünç alıp alamayacağımı merak ediyordum.