Translation meaning & definition of the word "bore" into Turkish language
Türk diline "göbek" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Bore
[Delik]/bɔr/
noun
1. A person who evokes boredom
- synonym:
- bore ,
- dullard
1. Can sıkıntısı uyandıran bir kişi
- eşanlamlı:
- delik ,
- mankafa
2. A high wave (often dangerous) caused by tidal flow (as by colliding tidal currents or in a narrow estuary)
- synonym:
- tidal bore ,
- bore ,
- eagre ,
- aegir ,
- eager
2. Gelgit akışının neden olduğu yüksek bir dalga (genellikle tehlikeli) (gelgit akıntılarının çarpışmasıyla veya dar bir haliçte olduğu gibi)
- eşanlamlı:
- gelgit deliği ,
- delik ,
- kartal ,
- münzevi ,
- hevesli
3. Diameter of a tube or gun barrel
- synonym:
- bore ,
- gauge ,
- caliber ,
- calibre
3. Bir tüp veya silah namlusu çapı
- eşanlamlı:
- delik ,
- ölçü ,
- kalibre
4. A hole or passage made by a drill
- Usually made for exploratory purposes
- synonym:
- bore ,
- bore-hole ,
- drill hole
4. Bir delik veya bir matkap tarafından yapılan geçiş
- Genellikle keşif amaçlı yapılır
- eşanlamlı:
- delik ,
- kuyu ,
- matkap deliği
verb
1. Cause to be bored
- synonym:
- bore ,
- tire
1. Sıkılmak
- eşanlamlı:
- delik ,
- lastik
2. Make a hole, especially with a pointed power or hand tool
- "Don't drill here, there's a gas pipe"
- "Drill a hole into the wall"
- "Drill for oil"
- "Carpenter bees are boring holes into the wall"
- synonym:
- bore ,
- drill
2. Özellikle sivri bir güç veya el aleti ile bir delik açın
- "Burayı delmeyin, gaz borusu var"
- "Duvarda bir delik açın"
- "Yağ için matkap"
- "Marangoz arılar duvara delikler açarlar"
- eşanlamlı:
- delik ,
- matkap
Examples of using
I don't want to bore you.
Canınızı sıkmak istemiyorum.
I don't want to bore you.
Canını sıkmak istemiyorum.
I don't want to bore you.
Canınızı sıkmak istemem.