Examples of using
There is a bookstore across from my house.
Evimin karşısında bir kitapçı var.
Tom and his grandmother went to the bookstore.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
Let's walk to the bookstore.
Kitapçıya kadar yürüyelim.
You can buy it at any bookstore.
Onu herhangi bir kitapçıda alabilirsin.
The bookstore is open.
Kitabevi açıktır.
The bookstore is near the park.
Kitabevi Parkı'nın yakınında.
I often go to the bookstore.
Ben sık sık kitapçıya giderim.
Why don't we go to the bookstore on foot?
Niçin kitapçıya yaya gitmiyoruz?
She goes to the bookstore once a week.
O, haftada bir kez kitapçıya gider.
He dropped in at the bookstore.
O, kitapçıya uğradı.
He bought a number of books at the bookstore.
Kitapçıda çok sayıda kitap aldı.
He has a bookstore in the center of the city.
Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkanı vardı.
Every time he goes out, he drops in at the bookstore.
O her dışarı gidişinde kitapçıya uğrar.
He dropped in at a bookstore.
O, bir kitapçıya uğradı.
You can get it at a bookstore.
Onu bir kitapçıda alabilirsiniz.
You can get it at a bookstore.
Bir kitapçıdan alabilirsin.
He bought an English book at a bookstore.
Bir kitapçıdan bir tane İngilizce kitabı aldı.
There is a bookstore in front of my house.
Evimin önünde bir kitabevi var.
For the time being I want to work at that bookstore.
Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
