Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "bony" into Turkish language

Türk diline "kemik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Bony

[Kılçıklı]
/boʊni/

adjective

1. Very thin especially from disease or hunger or cold

  • "Emaciated bony hands"
  • "A nightmare population of gaunt men and skeletal boys"
  • "Eyes were haggard and cavernous"
  • "Small pinched faces"
  • "Kept life in his wasted frame only by grim concentration"
    synonym:
  • bony
  • ,
  • cadaverous
  • ,
  • emaciated
  • ,
  • gaunt
  • ,
  • haggard
  • ,
  • pinched
  • ,
  • skeletal
  • ,
  • wasted

1. Özellikle hastalıktan, açlıktan veya soğuktan çok ince

  • "Islak kemikli eller"
  • "Haunt erkekleri ve iskelet oğlanlarının kabus popülasyonu"
  • "Gözler haggard ve kavernözdü"
  • "Küçük sıkışmış yüzler"
  • "Yaşamı boşa harcanmış çerçevesinde sadece acımasız konsantrasyonla korudu"
    eşanlamlı:
  • kılçıklı
  • ,
  • solgun
  • ,
  • zayıflamış
  • ,
  • gante
  • ,
  • vahşi
  • ,
  • kısık
  • ,
  • iskelet
  • ,
  • boşa harcanmış

2. Composed of or containing bone

  • "Osseous tissue"
    synonym:
  • osseous
  • ,
  • osteal
  • ,
  • bony

2. Kemikten oluşan veya içeren

  • "Osseöz doku"
    eşanlamlı:
  • kemik
  • ,
  • kılçıklı

3. Having bones especially many or prominent bones

  • "A bony shad fillet"
  • "Her bony wrist"
  • "Bony fish"
    synonym:
  • bony
  • ,
  • boney

3. Kemiklere sahip olmak özellikle çok sayıda veya belirgin kemikler

  • "Kemikli bir shad filetosu"
  • "Kemik bileği"
  • "Kemikli balık"
    eşanlamlı:
  • kılçıklı
  • ,
  • bonbon