Translation meaning & definition of the word "boldness" into Turkish language
Türk diline "cesurluk" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Boldness
[Cesaret]/boʊldnəs/
noun
1. The trait of being willing to undertake things that involve risk or danger
- "The proposal required great boldness"
- "The plan required great hardiness of heart"
- synonym:
- boldness ,
- daring ,
- hardiness ,
- hardihood
1. Risk veya tehlike içeren şeyleri üstlenmeye istekli olma özelliği
- "Teklif büyük cesaret gerektiriyordu"
- "Plan, kalbin büyük bir dayanıklılığını gerektiriyordu"
- eşanlamlı:
- cesaret ,
- cüretli ,
- dayanıklılık
2. Impudent aggressiveness
- "I couldn't believe her boldness"
- "He had the effrontery to question my honesty"
- synonym:
- boldness ,
- nerve ,
- brass ,
- face ,
- cheek
2. Arsız saldırganlık
- "Onun cesaretine inanamadım"
- "Dürüstlüğümü sorgulamak için büyük bir sıkıntı yaşadı"
- eşanlamlı:
- cesaret ,
- sinir ,
- pirinç ,
- yüz ,
- yanak
3. The quality of standing out strongly and distinctly
- synonym:
- boldness ,
- strikingness
3. Güçlü ve belirgin bir şekilde öne çıkmanın kalitesi
- eşanlamlı:
- cesaret ,
- vuruculuk