Translation meaning & definition of the word "blush" into Turkish language
Türk diline "blush" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Blush
[Kırmızılaşmak]/bləʃ/
noun
1. A rosy color (especially in the cheeks) taken as a sign of good health
- synonym:
- bloom ,
- blush ,
- flush ,
- rosiness
1. Sağlıklı bir işaret olarak alınan pembe bir renk (özellikle yanaklarda)
- eşanlamlı:
- çiçeklenmek ,
- kırmızılaşmak ,
- fışkırmak ,
- güllülük
2. Sudden reddening of the face (as from embarrassment or guilt or shame or modesty)
- synonym:
- blush ,
- flush
2. Yüzün ani kızarması (utanç veya suçluluk veya utanç veya tevazu gibi)
- eşanlamlı:
- kırmızılaşmak ,
- fışkırmak
verb
1. Turn red, as if in embarrassment or shame
- "The girl blushed when a young man whistled as she walked by"
- synonym:
- blush ,
- crimson ,
- flush ,
- redden
1. Utanç veya utanç içindeymiş gibi kırmızıya dönün
- "Kız, genç bir adam yürürken ıslık çaldığında kızardı"
- eşanlamlı:
- kırmızılaşmak ,
- kızarmak ,
- fışkırmak
2. Become rosy or reddish
- "Her cheeks blushed in the cold winter air"
- synonym:
- blush
2. Pembe veya kırmızımsı olun
- "Yanakları soğuk kış havasında kızardı"
- eşanlamlı:
- kırmızılaşmak
Examples of using
A blush came over her face.
Yüzü kızardı.
I blush for you.
Senin adına utanıyorum.