Translation meaning & definition of the word "blunder" into Turkish language
Türk diline "tarafsız" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Blunder
[Gaf yapmak]/bləndər/
noun
1. An embarrassing mistake
- synonym:
- blunder ,
- blooper ,
- bloomer ,
- bungle ,
- pratfall ,
- foul-up ,
- fuckup ,
- flub ,
- botch ,
- boner ,
- boo-boo
1. Utanç verici bir hata
- eşanlamlı:
- gaf yapmak ,
- falcı ,
- gaf ,
- karışıklık ,
- bayram ,
- faul ,
- siktir ,
- falso ,
- bozmak ,
- nükte ,
- yuhalamak
verb
1. Commit a faux pas or a fault or make a serious mistake
- "I blundered during the job interview"
- synonym:
- drop the ball ,
- sin ,
- blunder ,
- boob ,
- goof
1. Sahte bir pas veya hata yapın veya ciddi bir hata yapın
- "İş görüşmesi sırasında hata yaptım"
- eşanlamlı:
- topu indirmek ,
- günah ,
- gaf yapmak ,
- ahmak
2. Make one's way clumsily or blindly
- "He fumbled towards the door"
- synonym:
- fumble ,
- blunder
2. Birinin yolunu beceriksizce veya körü körüne yapın
- "Kapıya doğru koştu"
- eşanlamlı:
- bozmak ,
- gaf yapmak
3. Utter impulsively
- "He blurted out the secret"
- "He blundered his stupid ideas"
- synonym:
- blurt out ,
- blurt ,
- blunder out ,
- blunder ,
- ejaculate
3. Tamamen dürtüsel bir şekilde
- "Sırrını bulandırdı"
- "Aptal fikirlerini köreltti"
- eşanlamlı:
- ağzından kaçırmak ,
- köpürmek ,
- gaf yapmak ,
- fışkırmak