Translation meaning & definition of the word "blown" into Turkish language
Türk diline "şişirilmiş" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Blown
[Şişmiş]/bloʊn/
adjective
1. Being moved or acted upon by moving air or vapor
- "Blown clouds of dust choked the riders"
- "Blown soil mounded on the window sill"
- synonym:
- blown
1. Hava veya buhar hareket ettirilerek hareket ettirilir veya üzerine hareket ettirilir
- "Şişmiş toz bulutları binicileri boğdu"
- "Pencere pervazına üflenmiş toprak sarıldı"
- eşanlamlı:
- şişmiş
2. Breathing laboriously or convulsively
- synonym:
- blown ,
- pursy ,
- short-winded ,
- winded
2. Zahmetli veya konvülsif nefes almak
- eşanlamlı:
- şişmiş ,
- buruşuk ,
- kısa soluklu ,
- soluksuz
Examples of using
The fuse has blown.
Sigorta atmış.
Many trees were blown down by the storm.
Birçok ağaç fırtına tarafından yıkıldı.
We had our house blown down by the storm.
Fırtınada evimiz yıkıldı.