Translation meaning & definition of the word "blouse" into Turkish language

noun

1. A top worn by women

synonym:
• blouse

1. Kadınlar tarafından giyilen bir üst

eşanlamlı:
• bluz

Examples of using

She was wearing a red blouse.

O, kırmızı bir bulüz giyiyordu.

She wore a red blouse.

O, kırmızı bir buluz giymişti.

The blouse is clean.

Bulüz temizdir.

The blouse costs twelve libras.

Bluzun maliyeti on iki paund.

I wash the blouse.

Bluzü yıkarım.

I prefer a cotton blouse.

Pamuk bir bluzu tercih ederim.

I prefer a cotton blouse.

Ben bir pamuk bluz tercih ederim.

She had her blouse ironed by her sister.

Kız kardeşine bluzünü ütületti.

She tore a hole in her blouse.

O, buluzüne bir delik açtı.

She gave the blouse a quick wash.

Bulüzü çabucak yıkadı.

Do you like this blouse?

Bu bulüzü sever misiniz?

This blouse is cotton.

Bu bluz pamuktur.

Janet bought a skirt and a blouse.

Janet bir etek ve bir bluz satın aldı.

May I see that blouse, please?

Şu bulüzü görebilir miyim, lütfen?

Your blouse goes beautifully with that skirt.

Bulüzün o etekle iyi gider.