Translation meaning & definition of the word "blocked" into Turkish language

adjective

1. Closed to traffic

• "The repaving results in many blocked streets"

synonym:
• blocked
,
• out of use(p)

1. Trafiğe kapalı

• "Tekrarlama birçok engellenmiş sokakta sonuçlanır"

eşanlamlı:
• bloke edilmiş
,
• kullanım dışı(p)

2. Completely obstructed or closed off

• "The storm was responsible for many blocked roads and bridges"

• "The drain was plugged"

synonym:
• blocked
,
• plugged

2. Tamamen engellenmiş veya kapatılmış

• "Fırtına birçok engellenmiş yol ve köprüden sorumluydu"

• "Tahliye tıkanmıştı"

eşanlamlı:
• bloke edilmiş
,
• tıkalı

Examples of using

Tom blocked Mary's punch and kicked her again.

Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti ve ona tekrar tekme attı.

Fallen rocks blocked the road.

Düşen kayalar yolu kapattı.

Fallen rocks blocked the way.

Düşen kayalar yolu kapattı.

The road was blocked by fallen rocks.

Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi.

They blocked her.

Onu engellediler.

They blocked it.

Onu engellediler.

Tom blocked Mary's punch, then slapped her with his right hand.

Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.

Tom blocked Mary's way and wouldn't let her enter the room.

Tom Mary'nin yolunu bloke etti ve onun odasına girmesine izin vermedi.

Food shipments were blocked.

Gıda sevkiyatı bloke edildi.

The street was blocked by a huge truck.

Sokak büyük bir kamyon tarafından tıkanmıştı.

The road is blocked because of an accident.

Yol kaza nedeniyle kapandı.

The tree blocked the road.

Ağaç yolu kapattı.

They blocked his proposal.

Onlar onun teklifini engellediler.

Facebook is blocked in China.

Facebook Çin'de yasaktır.

I was told my tear duct was blocked.

Bana gözyaşı kanalımın tıkandığı söylenildi.

He blocked my way.

O benim önümü kesti.

A fallen tree blocked the path.

Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.

Traffic was blocked by a landslide.

Trafik bir heyelan tarafından engellendi.

The harbor can be blocked.

Liman bloke edilebilir.